KoCaa. Zümer Süresi Oku; Bismillahirrahmanirrahim39/1; Tenzilul kitabi minallahil azizil hakim. Meali; Bu Kitap'ın indirilişi, Aziz üstün ve yüce ve Hakim hikmet ve hüküm sahibi olan Allah İnna enzelna ileykel kitabe bil hakkı fa’budillahe muhlisan lehud Muhakkak ki Biz, bu Kitap'ı sana hak ile indirdik. Öyleyse dini O'na muhlis olarak, Allah'a kul ol!39/3; E la lillahid dinul halis, vellezinettehazü min dünihi evliya, ma na’buduhum illa li yukarribüna ilallahi zulfa, innallahe yahkumu beynehum fi ma hum fihi yahtelifün, innallahe la yehdi men huve kazibun keffarun. Meali; Halis din, Allah içindir, öyle değil mi? Ve Ondan Allah'tan başka dostlar edinenler. Biz, putlara sadece bizi Allah'a yaklaştırmaları için tapıyoruz. dediler. Muhakkak ki Allah, hakkında ihtilaf ettikleri şey için onların aralarında hükmü verir. Muhakkak ki Allah, yalanlayan ve inkar ederleri hidayete erdirmez. 39/4; Lev eradallahu en yettehıze veleden lastafa mimma yahluku ma yeşau subhaneh, huvallahul vahıdul Eğer Allah bir çocuk kendine sağlamak isteseydi, mutlaka yarattıklarından dilediğini seçerdi. O, Sübhan'dır her şeyden münezzeh. O, Allah; Vahid'dir tektir, Kahhardır kahredicidir.39/5; Halakas semavati vel arda bil hakkı, yukevvirul leyle alen nehari ve yukevvirun nehare alel leyli ve sehhareş şemse vel kamere, kullun yecri li ecelin musemmen, e la huvel azizul gaffaru. Meali; Allah, gökleri ve yeri hakkı ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş'i ve Ay'ı emre hazır kıldı. Hepsi belirlenmiş bir zamana kadar akar gider. O; yüce ve üstün Aziz, çok mağfiret eden Gaffar değil midir?39/6; Halakakum min nefsin vahıdetin summe ceale minha zevceha ve enzele lekum minel en’ami semaniyete ezvacin, yahlukukum fi butüni ummehatikum halkan min ba’di halkın fi zulumatin selasin, zalikumullahu rabbukum lehul mulk, la ilahe illa huve, fe enna tusrafün. Meali; Sizi tek bir nefisten halk etti. Sonra ondan, onun eşini zevcesini. Ve sizin için dört ayaklı hayvanlardan sekiz çift yarattı, indirdi. Sizi annelerinizin karnında, bir yaratılıştan sonra başka bir yaratılışla, üç karanlık içinde yaratır. İşte bu sizin Rabbiniz Allah'dır. Mülk, O'nundur. O'ndan başka İlah yoktur. Buna rağmen nasıl İn tekfurü fe innallahe ganiyyun ankum, ve la yerda li ıbadihil kufr, ve in teşkurü yerdahu lekum, ve la teziru vaziretun vizra uhra, summe ila rabbikum merciukum fe yunebbiukum bima kuntum ta’melün, innehü alimun bi zatis sudür. Meali; Eğer inkar ederseniz, muhakkak ki Allah, sizden size ihtiyacı yoktur Gani'dir. O, kulları konusunda küfre razı olmaz. eğer şükrederseniz sizden razı olur. Hiç bir günahkar, diğerinin günahını yüklenmez. Sonra dönüşünüz rabbinizedir. O da size yapmış olduklarınızı haber verir. Muhakkak ki O, kalplerde olanı Ve iza messel insane durrun dea rabbehu muniben ileyhi summe iza havvelehu ni’meten minhu nesiye ma kane yed’ü ileyhi min kablu ve ceale lillahi endaden li yudılle an sebilih, kul temetta’ bi kufrike kalilen inneke min ashabin nar. Meali; İnsana bir zarar dokunduğu zaman, Rabbine yönelerek ona dua eder. Sonra Allah kendi tarafından bir nimet verdiği zaman daha önce ona yalvardığını unutur. Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a eşler koşar. De ki; Küfrün ile biraz daha faydalan. Muhakkak ki sen, cehennem ehlinden Em men huve kanitun anael leyli saciden ve kaimen yahzerul ahırete ve yercü rahmete rabbihi, kul hel yestevillezine ya’lemüne vellezine la ya’lemün, innema yetezekkeru ulül elbab. Meali; Gece boyunca secde ederek ve kıyamda durarak Allaha itaat ve ibadet edenler mi, ahiretten korkan ve rabbinin rahmetini dileyen mi? De ki, Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak temiz akıl sahipleri öğüt alıp, Kul ya ıbadıllezine amenüttekü rabbekum, lillezine ahsenü fi hazihid dunya hasenehhasenetun, ve ardullahi vasiatun innema yuveffas sabirüne ecrehum bi gayri hisab. Meali; De ki; Ey iman eden kullar, Rabbinize karşı gelmekten sakının! Bu dünyada iyilik edenler için bir güzellik vardır. Allah'ın yeryüzü geniştir. Ama sabredenlere mükafatları hesapsız olarak Kul inni umirtu en a’budallahe muhlisan lehud De ki; Muhakkak ki ben, Allah'a, dini O'na halis kılarak kul olmakla emr Ve umirtu li en eküne evvelel muslimin. Meali; Ve teslim olanların ilki olmakla emr Kul inni ehafu in asaytu rabbi azabe yevmin azim. Meali; De ki, ben, Rabbime isyan ettiğim takdirde, gelecek o büyük bir günün azabından Kulillahe a’budu muhlisan lehu dini. Meali; De ki; Ben dinimi yalnızca O'na halis kılarak kul Fa’budü ma şi’tum min dünih, kul innel hasirine ellezine hasirü enfusehum ve ehlihim yevmel kıyameh e la zalike huvel husranul mubin. Meali; Artık O'ndan başka dilediğiniz şeye tapın. De ki, şüphesiz hüsrana uğrayanlar kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. İyi bilinki bu apaçık hüsranın ta Lehum min fevkıhim zulelun minen nari ve min tahtihim zulel, zalike yuhavvifullahu bihi ıbadeh, ya ıbadi fettekün. Meali; Onların üstlerinde ateşten tabakalar ve altında da ateşten tabakalar vardır. İşte Allah, kendi kullarını bununla tehdit edip korkutuyor. Ey kullarım! Öyleyse benden Vellezinectenebüt tagüte en ya’budüha ve enabü ilallahi lehumul buşra, fe beşşir ıbad. Meali; Tağuta kulluk etmekten kaçının ve Allah'a içten yönelenler ise, onlar için müjdeler vardır, öyleyse kullarımı müjdele39/18; Ellezine yestemiünel kavle fe yettebiüne ahseneh, ulaikellezine hedahumullahu ve ulaike hum ulül elbab. Meali; Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tabi olurlar. İşte onlar, Allah'ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar; onlar daimi zikrin E fe men hakka aleyhi kelimetul azab, e fe ente tunkızu men fin nar. Meali; Öyleyse bir kimse, üzerine azap sözünü hakkettiği takdirde sen, ateşte olanı kurtarabilir misin?39/20; Lakinillezinettekav rabbehum lehum gurefun min fevkıha gurefun mebniyyetun tecri min tahtihel enhar, va’dallah, la yuhlifullahul miad. Meali; Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için cennette üst üstte yapılmış ve onların altlarından ırmaklar akan köşkler vardır. Allah gerçek bir vaatte bulunmuştur. Allah şüphesiz vaadinden E lem tere ennallahe enzele mines semai maen fe selekehu yenabia fil ardı summe yuhricu bihi zer’an muhtelifen elvanuhu summe yehicu fe terahu musferran summe yec’aluhu hutama, inne fi zalike le zikra li ulil elbab. Meali; Allah'ın gökten su indirdiğini böylece suyu, yerin pınarlarına akıttığını görmedin mi. Sonra onunla çeşitli renklerde ekin çıkarırdı. Daha sonra ekinler kurur. Artık onları sapsarı kesilmiş görürsün. Sonra onu kuru bir çöp kılar. Muhakkak ki bunda ulül'elbab için mutlaka zikir ibret vardır. 39/22; E fe men şerehallahu sadrehu lil islami fe huve ala nürin min rabbihi, fe veylun lil kasiyeti kulübuhum min zikrillah, ulaike fi dalalin mubin. Meali; Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı, böylece Rab binden bir nur üzere olur, değil mi? kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah'ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay haline! İşte onlar, apaçık dalalet Allahu nezzele ahsenel hadisi kitaben muteşabihen mesaniye takşaırru minhu culüdullezine yahşevne rabbehum, summe telinu culüduhum ve kulübuhum ila zikrillah, zalike hudallahi yehdi bihi men yeşau, ve men yudlilillahu fe ma lehu min had. Meali; Allah, ihdas ettiği nurların çok güzel olanlarını fazl, rahmet ve salavatı, ikişer ikişer salavat-fazl ve salavat-rahmet, Kitab'a benzer olarak indirdi. Rablerinden huşu duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah'ın zikriyle yumuşar, sükünet bulur yatışır. İşte bu, Allah'ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalalette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi E fe men yetteki bi vechihi süel azabi yevmel kıyameti, ve kıyle liz zalimine zükü ma kuntum teksibün. Meali; O halde kıyamet günü, onun fiziki vücudunu kötü azaptan kim koruyabilir? Ve zalimlere; Kazanmış olduğunuz günahlarınızın cezasını tadın! Kezzebellezine min kablihim fe etahumul azabu min haysu la yeş’urün. Meali; Onlardan öncekiler de yalanladı da böylece azap onlara farkında olmadıkları bir yerden Fe ezakahumullahul hızye fil hayatid dunya, ve le azabul ahıreti ekber, lev kanü ya’lemün. Meali; Böylece Allah, onlara dünya hayatında horlanma ve aşağılanmayı tattırdı. Ve ahiret azabı elbette daha büyüktür. Keşke bilmiş Ve lekad darebna lin nasi fi hazel kur’ani min kulli meselin leallehum yetezekkerün. Meali; Andolsun ki, bu Kur'an'da insanlar için bütün meselelerden misaller verdik. Umulur ki, böylece onlar tezekkür Kur’anen arabiyyen gayre zi ivecin leallehum yettekün. Meali; Bu, eğriliği, kusuru olmayan Arapça Kur'an'dır. Umulur ki onlar, böylece takva sahibi Daraballahu meselen raculen fihi şurekau muteşakisüne ve raculen selemen li racul, hel yesteviyani mesel, el hamdulillah, bel ekseruhum la ya’lemün. Meali; Allah, birbiriyle çekişen ortak sahipleri bulunan adam ile, yalnızca bir kişiye ait olan bir adamı örnek verdi. Bu iki adamın durumu hiç bir olurmu. Hamd, Allah'a mahsustur. Ama onların çoğu İnneke meyyitun ve innehum meyyitün. Meali; Muhakkak ki sen de ölümlüsün. Ve muhakkak ki onlar da Summe innekum yevmel kıyameti ınde rabbikum Sonra muhakkak siz, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda muhakeme Fe men azlemu mimmen kezzebe alallahi ve kezzebe bis sıdkı iz caeh, e leyse fi cehenneme mesven lil Öyleyse Allah üzerine yalan söyleyenden ve hakikat ona geldiği zaman doğruyu Kur'an yalanlayandan daha zalim kim vardır? Cehennemde kafirler için kalacak yer mi yok!39/33; Vellezi cae bis sıdkı ve saddeka bihi ulaike humul muttekün. Meali; Ve hakikat ile Allah'a ulaşmayı dilemeye davet eden ve onu tasdik Allah'a ulaşmayı dileyenler, işte onlar takva Lehum ma yeşaüne inde rabbihim, zalike cezaul muhsinin. Meali; Onlar için Rableri katında diledikleri şeyler her şey vardır, Rab'lerinin katında onlar içindir. İşte bu, iyilik yapanların mükafatı Li yukeffirallahu anhum esveellezi amilü ve yecziyehum ecrehum bi ahsenillezi kanü ya’melün. Meali; Allah, onların yaptıkları en kötü şeyleri dahi örter. Ve yapmış olduklarının en güzeliyle günahlarını sevaba çevirir, onları E leysallahu bi kafin abdeh, ve yuhavvifüneke billezine min dünih, ve men yudlilillahu fe ma lehu min had. Meali; Allah kuluna kafi değil mi? Ve seni, Allah'tan başka başkalarıyla korkutuyorlar. Allah kimi saptırırsa, onun için bir hidayetçi Ve men yehdillahu fe ma lehu min mudıll, e leysallahu bi azizin zintikam. Meali; Ve Allah, kimi doğru yola erdirirse, o zaman onu saptıracak yoktur. O, Aziz üstün ve yüce, intikam sahibi değil mi?39/38; Ve le in seeltehum men halakas semavati vel arda le yekülunnallah, kul e fe raeytum ma ted’üne min dünillahi in eradeniyallahu bi durrin hel hunne kaşifatu durrihi ev eradeni bi rahmetin hel hunne mumsikatu rahmetih, kul hasbiyallah, aleyhi yetevekkelul mutevekkılün. Meali; Ve eğer gerçekten onlara, yeri ve gökleri kim yarattı? Diye sorarsan, Allah derler. De ki, Allah'tan başka taptıklarınızı gördünüz mü? Eğer Allah bana herhangi bir zarar dileseydi, O'nun dokundurduğu zararını onlar giderebilir mi? Veya bana bir rahmet dileseydi, onun rahmetini engelleyebilirler mi? De ki; Allah bana yeter! Tevekkül edenler yalnız onu vekil Kul ya kavmi’melü ala mekanetikum inni amil, fe sevfe ta’lemüne. Meali; De ki; Ey kavmim! Bulunduğunuz mekan da elinizden geleni yapın! Muhakkak ki ben de yapacağım. Öyleyse yakında Men ye’tihi azabun yuhzihi ve yahıllu aleyhi azabun mukim. Meali; Kişiyi rezil edecek azap, kime gelecekse ona ulaşır ve sürekli azap onun üstüne İnna enzelna aleykel kitabe lin nasi bil hakkı, fe men ihteda fe li nefsih, ve men dalle fe innema yadıllu aleyha, ve ma ente aleyhim bi vekil. Meali; Muhakkak ki Biz, sana Kur'anı, insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim hidayete ererse, kendi nefsi içindir. Ve kim saparsa, o takdirde kendi aleyhine sapmıştır. Sen, onların üzerine vekil Allahu yeteveffel enfuse hine mevtiha velleti lem temut fi menamiha, fe yumsikulleti kada aleyhel mevte ve yursilul uhra ila ecelin musemma inne fi zalike le ayatin li kavmin yetefekkerün. Meali; Allah insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne karar verdiği ruhları tutar, diğerlerini ömürlerinin sonuna kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için ibret Emittehazü min dünillahi şufeae, kul e ve lev kanü la yemliküne şey’en ve la ya’kılün. Meali; Yoksa Allah'tan başka, kendilerine şefaatçiler mi sağladılar? De ki; Onlar bir güce malik olmasalar ve akıl etmeseler de mi?39/44; Kul lillahiş şefaatu cemiacemian, lehu mulkus semavati vel ard, summe ileyhi turceün. Meali; De ki; Şefaatin hepsi Allah'a özgüdür. Göklerin ve yerin mülkü o'nundur. Sonra O'na Ve iza zukirallahu vahdehuşmeezzet kulübullezine la yu’minüne bil ahıreti, ve iza zukirellezine min dünihi iza hum yestebşirün. Meali; Ve Allah'ın Tekliği zikredildiği zaman, Allah'a ulaşmaya ahiret iman etmeyenlerin kalpleri nefretle ürperir. Allah'tan başkası zikredildiği zaman onlar Kulillahumme fatıras semavati vel ardı alimel gaybi veş şehadeti ente tahkumu beyne ıbadike fi ma kanü fihi De ki; Allah'ım! Yeri ve gökleri yaratan, görünmeyeni ve görüneni bilen sensin. Kullarının arasında, anlaşmazlığa düştükleri şeyler hakkında hüküm verecek olan Ve lev enne lillezine zalemü ma fil ardı cemian ve mislehu meahu leftedev bihi min süil azabi yevmel kıyameh, ve beda lehum minallahi malem yekünü yahtesibün. Meali; Ve eğer yeryüzünde olanların hepsi ve onlar kadarı daha birlikte zalimlerin olsaydı, kıyamet günü kötü azabtan kurtulmak için onları mutlaka fidye olarak verirlerdi. Ve hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına Ve beda lehum seyyiatu makesebü ve haka bihim ma kanü bihi yestehziün. Meali; Ve kazandıkları günahlar ve kötülükler onlara aşikar oldu. Ve alay etmiş oldukları azap onları Fe iza messel insane durrun deana, summe iza havvelnahu ni’meten minna kale innema ütituhu ala ilm, bel hiye fitnetun ve lakinne ekserehum laya’lemün. Meali; İnsana bir zarar dokunduğu zaman Bize dua eder. Sonra ona tarafımızdan bir iyilik gönderdiğimizde, Bu ancak bana bir ilim üzerine verildi, der. Hayır, o bir imtihandır. Ve onların çoğu bunu Kad kalehellezine min kablihim fema agna anhum ma kanü yeksibün. Meali; Onlardan öncekiler de böyle söylemişti. Fakat elde ettikleri şeyler onlara bir fayda Fe esabehum seyyiatu makesebü, vellezine zalemü min haulai se yusibuhum seyyiatu ma kesebü ve ma hum bi mu’cizin. Meali; Böylece kazandıkları şey, günahlar ve kötülükler olarak onlara isabet etti. Ve bunlardan zulmetmiş olanlara, kazandıkları olan seyyiat, yakında isabet edecek. Ve onlar, ahirette verilecek cezayı önleyebilecek güce sahip E ve lem ya’lemü ennallahe yebsutur rızka li men yeşau ve yakdir, inne fi zalike le ayatin likavmin yu’minün. Meali; Ve onlar, Allah'ın dilediğinin rızkını genişlettiğini ve dilediğinin de rızkını daralttığını bilmiyorlar mı? Muhakkak ki bunda, mü'min olan kavim için elbette ibretler ve deliller Kul ya ıbadiyellezine esrefü ala enfusihim lataknetü min rahmetillah, innallahe yagfiruz zunübe cemia, innehu huvel gafürur De ki; Ey nefisleri üzerine haddi aşmış kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, günahların hepsini sevaba çevirir. O, muhakkak ki O, mağfiret eden Gaffur'dur, Rahim' Ve enibü ila rabbikum ve eslimü lehu min kabli en ye’tiyekumul azabu summe latunsarün. Meali; Ve Allah'a yönelin! Ve size azap gelmeden önce O'na teslim olun. Yoksa yardım Vettebiü ahsene ma unzile ileykum min rabbikum min kabli enye’tiyekumul azabu bagteten ve entum la teş’urün. Meali; Ve size Rabbinizden indirilmiş olan Kur'an'a tabi olun. Size, farkında olmadan ve ansızın korkunç azap gelmesinden önce!39/56; En teküle nefsun ya hasreta ala ma ferrattu fi cenbillahi ve in kuntu le mines sahirin. Meali; Kişinin, Allah'tan uzaklaşma konusunda, haddi aştığım her şeye yazıklar olsun. Ve ben mutlaka alay edenlerden olmuştum. Diyenlerden Ev teküle lev ennallahe hedani le kuntu minel muttekin. Meali; Veya, Muhakkak ki eğer Allah beni hidayete erdirseydi, ben mutlaka takva sahiplerinden olurdum. Diyenlerden Ev teküle hine terel azabe lev enne li kerreten fe eküne minel muhsinin. Meali; Veya azabı gördüğünüz an, keşke bir kere daha fırsatım olsaydı, o zaman muhsinlerden olurdum. Diyenlerden Bela kad caetke ayati fe kezzebte biha vestekberte ve kunte minel Fakat sana ayetlerim gelmişti, o vakit onları yalanlamıştın. Kibirlenmiş ve kafirlerden Ve yevmel kıyameti terellezine kezebü alallahi vucühuhum musveddetun, e leysefi cehenneme mesven lil mutekebbirin. Meali; Ve kıyamet günü, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerini kararmış görürsün. Kibirlenenlerin yeri cehennemdir?39/61; Ve yuneccillahullezinettekav bi mefazetihim la yemessuhumus süu ve la hum yahzenün. Meali; Ve Allah, takva sahiplerini, feyz sahibi olmaları sebebiyle kurtarır. Onlara azap dokunmaz. Ve onlar mahzun da Allahu haliku kulli şey’in ve huve ala kulli şey’in vekilun. Meali; Allah, her şeyin Yaratıcısıdır ve O, her şeye Lehu makalidus semavati vel ardı, vellezine keferü bi ayatillahi ulaike humul hasirün. Meali; Göklerin ve yerin hazineleri O'nundur. Allah'ın ayetlerini inkar edenler, işte onlar; onlar hüsranda Kul e fe gayrallahi te’murünni a’budu eyyuhel cahilün. Meali; De ki; Ey cahiller! Bana Allah'tan başkasına kul olmamı mı emrediyorsunuz?39/65; Ve lekad ühıye ileyke ve ilellezine min kablik, le in eşrekte le yahbetanne ameluke ve le tekünenne minel hasirin. Meali; Ve andolsun ki, sana ve senden öncekilere; Gerçekten eğer sen şirk koşarsan, amellerin mutlaka heba olur. Ve mutlaka hüsrana düşenlerden olursun. Diye vahiy Belillahe fabud ve kun mineş şakirin. Meali; Öyleyse artık Allah'a kul ol! Ve şükredenlerden ol!39/67; Ve ma kaderüllahe hakka kadrihi velardu cemian kabdatuhu yevmel kıyameti vessemavatu matviyyatun bi yeminih, subhanehu ve te’ala amma yuşrikün. Meali; Onlar Allah'ı hakkıyla takdir edemediler. Kıyamet günü yeryüzünün tamamı O'nun tasarrufundadır. Ve semalar, O'nun eliyle dürülmüş olacaktır. O, her şeyden münezzeh Sübhan'dır. Ve onların şirk koştukları şeylerden Ve nufiha fis süri fe saıka men fissemavati ve men fil ardı illa men şaallah, summe nufiha fihi uhra fe izahum kıyamun yanzurün. Meali; Ve sur'a üfürülmüş, Allah'ın diledikleri hariç, göklerde ve yerde olanlar ölmüşlerdir. Sonra ona bir kez daha üfürüldüğü zaman onlar ayağa kalkarak Ve eşrekatil ardu bi nüri rabbiha ve vudıal kitabu ve cie bin nebiyyine veş şuhedai ve kudıye beynehum bilhakkı ve hum la yuzlemün. Meali; Ve Rabbinin nuru ile yeryüzü aydınlanır. Ve kitap ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir. Ve onların aralarında onlara haksızlık edilmeksizin hak ile hüküm Ve vuffiyet kullu nefsin ma amilet ve huve alemu bima yef’alün. Meali; Ve herkese yaptığının karşılığı ödendi. Allah, onların yaptıklarını çok iyi Vesikallezine keferü ila cehenneme zumera, hatta iza cauha futihat ebvabuha, ve kale lehum hazenetuha elem ye’tikum rusulun minkum yetlüne aleykum ayati rabbikum ve yunzirünekum likae yevmikum haza, kalü bela ve lakin hakkat kelimetul azabi alel kafirin. Meali; İnkar edenler saf saf cehenneme sevkedilirler. Nihayet oraya vardıklarında kapıları açılır ve bekçileri onlara, İçinizden size Rabbinizin ayetlerini okuyan, bu gününüzle karşılaşacağınaza dair sizi uyaran peygamber gelmedimi? Derler. Onlar da, evet geldi, derler. Fakat kafirler üzerine azap hak Kiledhulü ebvabe cehenneme halidine fiha, febise mesvel mutekebbirin. Meali; Onlara, Orada ebedi olarak içinde kalmak üzere cehennemin kapılarından girin! Denir. Artık kibirlenenlerin kalacağı yer ne Vesikallezinettekav rabbehum ilel cenneti zumera, hatta iza cauha ve futihat ebvabuha ve kale lehum hazenetuha selamun aleykum tıbtum fedhulüha halidin. Meali; Rablerine karşı takva sahibi olanlar saf saf cennete sevk edilirler. Cennete geldikleri zaman cennetin kapıları açılır. Ve cennetin bekçileri, onlara; Selamünaleyküm, siz aklandınız ve öyleyse ebedi olarak girin cennete Ve kalül hamdu lillahillezi sadakana va’dehu ve evresenel arda netebevveu minel cenneti haysu neşa, fe nime ecrul Ve cennetlikler dediler ki, Hamd, sadece vaadine sadık olan Allah'a mahsustur. Ve bu yere bizi varis kıldı. Cennette dilediğimiz yerde kalabiliyoruz. Salih amel işleyenlerin ecri ne Ve terel melaikete haffine minhavlil arşı yusebbihüne bi hamdi rabbihim, ve kudıye beynehum bil hakkı ve kıylel hamdulillahi rabbil alemin. Meali; Ve görürsün ki, arşın etrafını çevreleyen melekler, Rablerini hamd ile tesbih ederler. Ve cennetliklerin aralarında hak ile hüküm verildi. Ve cennetlikler, Alemlerin Rabbine hamdolsun, Arap alfabesinde bulunan bazı harfler tük alfabesinde bulunmadığından bu yazılış yakın bir yazılıştır. Tam karşılığı asla yazılamaz Son Güncelleme 050116 Zümer Suresi Oku ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz.
Zümer Suresi, Kur’ân-ı Kerîm’in otuz dokuzuncu sûresi olup Mekke döneminde inmiştir ve 75 âyettir. Sûre, adını 71 ve 73. âyetlerde geçen “Zümer” kelimesinden almıştır. Zümer; zümreler, gruplar demektir. Sûrede başlıca, göklerde ve yerde Allah’ın birliğini gösteren deliller, mü’minlerin cennete, kâfirlerin cehenneme sevk edilecekleri konu edilmekte; kullar, ölüm gelip çatmadan Allah’a yönelmeye suresi 53. ayet arapça yazılışıقُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذٖينَ اَسْرَفُوا عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِؕ اِنَّ اللّٰهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمٖيعاًؕ اِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحٖيمُZümer suresi 53. ayet okunuşuKul yâ ıbâdiyellezîne esrefû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetillâhrahmetillâhi, innallâhe yagfiruz zunûbe cemîâcemîan, innehu huvel gafûrur rahîmrahîmuZümer suresi 53. ayet meali anlamıDiyanet İşleri Yeni Meali De ki “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”Elmalılı Hamdi Yazır Meali De ki “Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.”Ömer Çelik Meali De ki “Ey günah işleyerek kendilerine yazık eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümîdinizi kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.”Zümer suresi arapça okunuşu, yazılışı ve meali
Skip to content SunumEvrensel DuyuruMedya APPLE E-KİTAP BAĞLANTILARITürkçe MealAzerice Mealİngilizce Mealİngilizce MakalelerGOOGLE E-KİTAP BAĞLANTILARITürkçe MealAzerice Mealİngilizce Mealİngilizce Makalelerİslam Dininin Temel DirekleriKur’an Işığında SiyasetnameNÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR’AN MEALİ Mp3NÜZUL SIRASINA GÖRE NECM NECM KUR’AN MEALİ M4bAUDIO BOOKTEBYİN-UL KUR’AN WORDTÜRKÇE MEALQUR’AN IN ENGLISHRUSÇA SALATRUSÇA MEALNEDERLANDSE VERTALING VAN DE QORANMeal WordMecelle 1300 senedir İslam’ı anlamadıkMüslüman Yanacak Ama AydınlatacakSon SözPostaArama AramaTebyinü’l-Kur’an 1-ALAKEMBRİYONSURESi2-KALEM SÛRESİ3-MÜZZEMMİL SÛRESİ4-MÜDDESSİR SÛRESÎ5-FATİHA [AÇIŞ] SÛRESİ 6-TEBBET veya MESED[KURUDU]SURESİ7-TEKVÎR[DÜRME]SURESİ8-A’LA SÛRESİ[EN YÜCE]SURESİ9-LEYL [GECE] SURESİ10-FECR [TANYERİ] SURESİ11-DUHA SURESİ [KUŞLUK VAKTİ] SURESİ12-İNŞİRAH [AÇILMA]SURESİ13-ASR [ÇAĞ] SURESİ14-ADİYAT [SOLUK SOLUĞAKOŞANLAR]SURESİ15-KEVSER [BOL NİMET] SURESİ16-TEKASÜR [ÇOĞALTMA YARIŞI]SURESİ17-MÂÛN [BASİT EV EŞYALARI]SURESİ18-KÂFİRUN [KÂFİRLER]SURESİ19-FİL [FİL] SURESİ20-FELÂK [ÇATLAMA]SURESİ21-NAS SÛRESİ22-İHLÂS [İÇTENLİK]SURESİ23-NECM [PARÇA PARÇA İNEN AYETLER]SURESİ24-ABESE [YÜZÜNÜ EKŞİTTİ]SURESİ25-KADR [ÖLÇME-KIYMET] SURESİ26-ŞEMS [GÜNEŞ]SURESİ27-BÜRUC [YILDIZ KÜMELERİ]SURESİ28-TİN [İNCİR]SURESİ29-KUREYŞ SURESİ30-KARİAH [FELAKET KAPISINI ŞİDDETLE ÇALAN]SURESİ31-KIYAMET [ÖLÜM VE KALKIŞ]SURESİ32-HÜMEZE SÛRESİ33-MÜRSELÂT SÛRESİ34-KAF SÛRESİ35-BELED SÛRESİ36-TÂRIK SÛRESİ37-KAMER SÛRESİ38-SÂD SÛRESİ39-ARÂF SÛRESİ-139-ARÂF SÛRESİ-239-ARAF SURESİ-339-ARÂF SÛRESİ-440-CİNN SURESİ41-YASİN SURESİ42-FURKAN SURESİ43-FATIR SURESİ44-MERYEM SURESİ45-TA HA SURESİ46-VAKIA SURESİ47-ŞUARA SURESİ48-NEML SURESİ49-KASAS SURESİ50-İSRA SURESİ51-YUNUS SURESİ52-HUD SURESİ53-YUSUF SURESİ54-HICR SURESİ55-EN’AM SURESİ56-SAFFAT SURESİ57-LOKMAN SURESİ58-SEBE SURESİ59-ZÜMER [GURUPLAR] SURESİ60-MÜ’MİN SURESİ61-FUSSILET[DETAYLANDIRILMIŞ/AYIRILMIŞ] SURESİ62-ŞURA SURESİ63-ZUHRUF [ALTIN-ZİNET] SURESİ64-DUHAN[DUMAN]SURESİ65-CASİYE [DİZ ÇÖKEN] SURESİ66-AHKAF [KUM TEPELERİ] SURESİ67-ZARİYAT [TOZUTANLAR] SURESİ68-ĞÂŞİYE SURESİ69-KEHF SURESİ70-NAHL [BAL ARISI] SURESİ71-NUH SURESİ72-İBRAHİM SURESİ73-ENBİYA SURESİ74-MÜ’MİNUN [İNANANLAR] SURESİ75-SECDE SURESİ76-TUR SURESİ77-MÜLK [HÜKÜMRANLIK] SURESİ78-HAKKAH [GERÇEKLEŞECEK OLAN] SURESİ79-MEARİC SURESİ80-NEBE [ÖNEMLİ HABER] SURESİ81-NAZİAT SURESİ82-İNFİTAR SURESİ83-İNŞİKAK SURESİ84-RUM SURESİ85-ANKEBUT [DİŞİ ÖRÜMCEK] SURESİ86-MUTAFFİFİN [HİLEBAZLAR] SURESİ87-2. BAKARA SÛRESİ-187-BAKARA SÛRESİ-287-BAKARA SÛRESİ-387-BAKARA SÛRESİ-487-BAKARA SÛRESİ-587-BAKARA SÛRESİ-687-BAKARA SÛRESİ-787-BAKARA SÛRESİ-887-BAKARA SÛRESİ-988-ENFÂL SURESİ89 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-189 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-289 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-389 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-489 -ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-590-AHZÂB SÛRESİ91-MÜMTEHİNE SÛRESİ92-NİSÂ SÛRESİ-192-NİSÂ SÛRESİ-293-ZİLZÂL SÛRESİ94-HADÎD SÛRESİ95-MUHAMMED SÛRESİ96-RAD SÛRESİ97-RAHMÂN SÛRESİ98-İNSAN/DEHR SÛRESİ99-TALÂK SÛRESİ100-BEYYİNE SÛRESİ101-HAŞR SÛRESİ102-NÛR SÛRESİ103-HACC SÛRESİ104-MÜNÂFIKÛN SÛRESİ105-MÜCÂDELE SÛRESİ106-HUCURÂT SÛRESİ107-TAHRÎM SÛRESİ108-TEĞÂBÜN SÛRESİ109-SAFF SÛRESİ110-CUMA SÛRESİ111-FETİH SÛRESİ112-MÂİDE SÛRESİ113-TEVBE SÛRESİ114-NASR SÛRESİMakaleler AHMET HAKAN BEY’E CEVAPLAR!ALLAH KORKUSUALLAH’IN KALPLERİ MÜHÜRLEMESİAraf ve Ashabı Araf kimlerdir?BEŞER- İNSAN-ÂDEMBEZM-İ ELEST KÂLÛ BELÂBOŞANMA/TALAKCEBRAİL, RUH ÜL KUDÜS, ER RUH ÜL EMİN, RUHULLAHCEHENNEM İLE İLGİLİ MESELELERCİHADCİNN KAVRAMI ve KUR’AN’DA CİNNCUMA Yerel Gündem ToplantısıCÜNÜPLÜK VE CENABETDABBET-ÜN-MİN-EL-ARZDİNDE PEYGAMBERİN SÜNNETİN, HADİSİN YERİDOĞUM KONTROLÜ ve KÜRTAJDUAECEL, ECELİN UZAMASI – KISALMASIEvrensel DuyuruFERDLERİ KÖLELEŞTİREN, ÜLKELERİ SÖMÜRGELEŞTİREN İLLETRİBA FAİZFİTNE BELA, İMTİHAN, İŞKENCE OLGUNLAŞMA… GAYB MESELESİHACCHADİS-İ KUTSÎHALİFE SÖZCÜĞÜ ve KUR’AN’DAKİ HALİFEHARUT VE MARUTHITAN YA DA DİLİMİZDEKİ YANLIŞ KULLANIMI İLE SÜNNETHırsızın elinin kesilmesiİBLİS NEDİR YA DA KİMDİR?İMAN-AMEL İLİŞKİSİİNFAKİSLÂM DİNİNDE KADINİSLÂM DİNİNDE SAVAŞİSLÂM DİNİNİN KISACA BİR TANITIMIKABİR AZABI VAR MIDIR? BERZAH ÂLEMİ DİYE BİR ÂLEM VAR MIDIR?KADER ALIN YAZISI !KANDİL GECELERİKÂR, KİRA, ÜCRET, FAİZ VE KENZKIBLEKÖLELİK ve İSLAMİYETKulak Hırsızlığı Yapan Şeytanlar!KUR`AN ABDESTSİZ DE OKUNUR!Kur`an`da ZANN sözcüğünün anlamıKUR’AN IŞIĞINDA SİYÂSETNÂMEKUR’AN’DA İSA PEYGAMBERKUR’AN’DA MERYEMKUR’AN’DA ORUÇ İNSANIN KENDİSİNİ TUTMASIKUR’AN’DAKİ “MİYKAL”, MUHAMMED AS’DIRKUR’AN’DAKİ HİKMET SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMIKUR’AN’DAKİ MUSA İLE BİLGİN KUL KISSASIKUR’ANDA KONU EDİLEN ZÜLKARNEYN, SON PEYGAMBER MUHAMMED AS’DİR!!KURBANMEHDİ İNANCIMEHİRMescid-i Aksa neresidir ?MUCİZE KAVRAMI VE PEYGAMBERLERİN MUCİZELERİMUT’A NİKAHINEFSÖRTÜNME Başörtüsü, çarşaf, sarık, örtülü çıplaklar…PEYGAMBERİMİZİN ÇOK EŞLİLİĞİRACÜLRasülüllah`ın okur yazarlığıRECMRUHBANLIK ve ZÜHD Takvadan SapmalarRÜYA, RÜYANIN SADIĞI doğrusu ve NAMAZSalavat getirmek/Salavatı şerifeSECDEŞEFAAT KAVRAMIŞEYTAN- Şeytan-ı racim- İblis -Şeytandan korunma -Şeytan çarpmasıŞÜKÜRTAKVÂTEADDÜD-Ü ZEVCATERKEKLERİN ÇOK HANIMLA EVLENMESİTEFEKKÜR DÜŞÜNCE ZİNCİRİTERTÎLTEVBEUYDURULMUŞ HADİSLERÜZEYR PEYGAMBER ÖLÜP DE DİRİLDİ Mİ?VAHYVEFATVEKÂLET-VEKÎL- TEVEKKÜLVELÂYET-VELÎ-EVLİYÂÜLLAH ENSÂRULLAHZEKATZikir/ Allah`ı zikretmekZİNAZÜMER SURESİ 10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLARمستقرّMÜSTAKARR” VE ” مستودعMÜSTEVDA” SÖZCÜKLERİSorular Kur’an’dan Cevaplar Kur`an`daki Allah`ın “Biz” ifadesinin anlamı nedir?Allah erkekleri kayırıyor mu? Huri-nuri meselesiEbu Hüreyre kimdir?İslam dininin PavlusuMezarlar nasıl olmalıdır?Ruh?İblis?Çamurdan yaratılma?Uydurulmuş hadis nasıl bilinir?Kur`an`dan başka kaynak ? Bazı ayetlerin anlamları; Allah`tan başka ilah var mı?Peygamberimizin adı MUHAMMED`DİR AHMED değildir !Süleyman peygamberin kuşların dilini bilmesi, karıncalarla konuşması, Kuşlar ve karıncalar gerçekten kuş ve karınca mıdır yoksa insan mıdır?Kenz-ül Arş Duası ! Dua nasıl olmalı?Kur`an`ın Furkan`lığı, Zikir ve önemi, Hidayet Allah`a mülaki olmak mıdır?Kur`an`daki ruh sözcüğünün anlamı nedir?Müteşabih ayeti sadece Allah mı bilmektedir?Yoksa ilim erbabıda bilir mi?Kur`an`da çelişki, tutarsızlık, “KELÂLE”. Dinde dilin önemiSalavat getirmek ile ilgili bir talep ve ona verilen ne demektir?Çocuk yaşta ölen biriyle 90 yaşında ölen birinin ahiretteki durumu,sorumluluğu nedir?İntihar edenlerin durumuPeygamber ile dini öğrenip yaşadıkları halde…Bazı belalarda; bizim şer zannettiğimiz olaylarda hayır olabilir Bakara/216, Nisa/19Reankarnasyon konusuBABALARI UYARILMAMIŞ BİR TOPLUM MU BABALARI UYARILMIŞ BİR TOPLUM MU?MehdiMisafir Yazılar Haccda kime ve nereye gidilir ?OKUTÜM MÜSLÜMANLARIN CEVAPLAMASI DİLEKLERİMLE“HALİS DİN” MANİFESTOSUÖRNEK BİR NİKAH MERASİMİKur’an Işığında SiyasetnameTeşekkürlerFRANSADAN İNTİBALARBULGARİSTANDAN İNTİBALARBir anı ve teşekkürTeşekkürFATİH ERGAN BEYEFENDİNİN NOTLARIKEMAL ÇURUM BEYEFENDİNİN NOTLARINACİ CEPE BEYEFENDİ’NİN NOTLARITürk Milletinin Kurtuluş ReçetesiTebyinü’l-Kur’anA→Z A’LA SÛRESİ[EN YÜCE]SURESİABESE [YÜZÜNÜ EKŞİTTİ]SURESİADİYAT [SOLUK SOLUĞAKOŞANLAR]SURESİAHKAF [KUM TEPELERİ] SURESİAHZÂB SÛRESİÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-1ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-2ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-3ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-4ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ-5ALAKEMBRİYONSURESiANKEBUT [DİŞİ ÖRÜMCEK] SURESİARÂF SÛRESİ-1ARÂF SÛRESİ-2A’RAF SURESİ-3ARÂF SÛRESİ-4ASR [ÇAĞ] SURESİBAKARA SÛRESİ-1BAKARA SÛRESİ-2BAKARA SÛRESİ-3BAKARA SÛRESİ-4BAKARA SÛRESİ-5BAKARA SÛRESİ-6BAKARA SÛRESİ-7BAKARA SÛRESİ-8BAKARA SÛRESİ-9BELED SÛRESİBEYYİNE SÛRESİBÜRUC [YILDIZ KÜMELERİ]SURESİCASİYE [DİZ ÇÖKEN] SURESİCİNN SURESİCUMA SÛRESİDUHA SURESİ [KUŞLUK VAKTİ] SURESİDUHAN[DUMAN]SURESİEN’AM SURESİENBİYA SURESİENFÂL SURESİFATIR SURESİFATİHA [AÇIŞ] SÛRESİ FECR [TANYERİ] SURESİFELÂK [ÇATLAMA]SURESİFETİH SÛRESİFİL [FİL] SURESİFURKAN SURESİFUSSILET[DETAYLANDIRILMIŞ/AYIRILMIŞ] SURESİĞÂŞİYE SURESİHACC SÛRESİHADÎD SÛRESİHAKKAH [GERÇEKLEŞECEK OLAN] SURESİHAŞR SÛRESİHICR SURESİHUCURÂT SÛRESİHUD SURESİHÜMEZE SÛRESİİBRAHİM SURESİİHLÂS [İÇTENLİK]SURESİİNFİTAR SURESİİNSAN/DEHR SÛRESİİNŞİKAK SURESİİNŞİRAH [AÇILMA]SURESİİSRA SURESİKADR [ÖLÇME-KIYMET] SURESİKAF SÛRESİKÂFİRUN [KÂFİRLER]SURESİKALEM SÛRESİKAMER SÛRESİKARİAH [FELAKET KAPISINI ŞİDDETLE ÇALAN]SURESİKASAS SURESİKEHF SURESİKEVSER [BOL NİMET] SURESİKIYAMET [ÖLÜM VE KALKIŞ]SURESİKUREYŞ SURESİLEYL [GECE] SURESİLOKMAN SURESİMÂİDE SÛRESİMÂÛN [BASİT EV EŞYALARI]SURESİMEARİC SURESİMERYEM SURESİMUHAMMED SÛRESİMUTAFFİFİN [HİLEBAZLAR] SURESİMÜCÂDELE SÛRESİMÜDDESSİR SÛRESÎMÜLK [HÜKÜMRANLIK] SURESİMÜ’MİN SURESİMÜ’MİNUN [İNANANLAR] SURESİMÜMTEHİNE SÛRESİMÜNÂFIKÛN SÛRESİMÜRSELÂT SÛRESİMÜZZEMMİL SÛRESİNAHL [BAL ARISI] SURESİNAS SÛRESİNASR SÛRESİNAZİAT SURESİNEBE [ÖNEMLİ HABER] SURESİNECM [PARÇA PARÇA İNEN AYETLER]SURESİNEML SURESİNİSÂ SÛRESİ-1NİSÂ SÛRESİ-2NUH SURESİNÛR SÛRESİRAD SÛRESİRAHMÂN SÛRESİRUM SURESİSÂD SÛRESİSAFF SÛRESİSAFFAT SURESİSEBE SURESİSECDE SURESİŞEMS [GÜNEŞ]SURESİŞUARA SURESİŞURA SURESİTA HA SURESİTAHRÎM SÛRESİTALÂK SÛRESİTÂRIK SÛRESİTEBBET veya MESED[KURUDU]SURESİTEĞÂBÜN SÛRESİTEKASÜR [ÇOĞALTMA YARIŞI]SURESİTEKVÎR[DÜRME]SURESİTEVBE SÛRESİTİN [İNCİR]SURESİTUR SURESİVAKIA SURESİYASİN SURESİYUNUS SURESİYUSUF SURESİZARİYAT [TOZUTANLAR] SURESİZİLZÂL SÛRESİZUHRUF [ALTIN-ZİNET] SURESİZÜMER [GURUPLAR] SURESİKur’an’ın Bize Mesajları ALAK SURESİ GÜNCEL MESAJIKALEM SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜZZEMMİL SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜDDESSİR SURESİ GÜNCEL MESAJIFÂTİHA SURESİ GÜNCEL MESAJITEBBET SURESİ GÜNCEL MESAJITEKVİR SURESİ GÜNCEL MESAJIA’LA SURESİ GÜNCEL MESAJILEYL SURESİ GÜNCEL MESAJIFECR SURESİ GÜNCEL MESAJIDUHÂ SURESİ GÜNCEL MESAJIİNŞİRÂH SURESİ GÜNCEL MESAJIASR SURESİ GÜNCEL MESAJIADİYAT SURESİ GÜNCEL MESAJIKEVSER SURESİ GÜNCEL MESAJITEKASUR SURESİ GÜNCEL MESAJIMAUN SURESİ GÜNCEL MESAJIKAFİRUN SURESİ GÜNCEL MESAJIFİL SURESİ GÜNCEL MESAJIFELAK SURESİ GÜNCEL MESAJINAS SURESİ GÜNCEL MESAJIİHLAS SURESİ GÜNCEL MESAJINECM SURESİ GÜNCEL MESAJIABESE SURESİ GÜNCEL MESAJIKADR SURESİ GÜNCEL MESAJIŞEMS SURESİ GÜNCEL MESAJIBURUC SURESİ GÜNCEL MESAJITİN SURESİ GÜNCEL MESAJIKUREYŞ SURESİ GÜNCEL MESAJIKARİAH SURESİ GÜNCEL MESAJIKIYAMET SURESİ GÜNCEL MESAJIHÜMEZE SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜRSELAT SURESİ GÜNCEL MESAJIKAF SURESİ GÜNCEL MESAJIBELED SURESİ GÜNCEL MESAJITARIK SURESİ GÜNCEL MESAJIKAMER SURESİ GÜNCEL MESAJISAD SURESİ GÜNCEL MESAJISAD SURESİ GÜNCEL MESAJIARAF SURESİ GÜNCEL MESAJICİNN SURESİ GÜNCEL MESAJIYASİN SURESİ GÜNCEL MESAJIFURKAN SURESİ GÜNCEL MESAJIFATIR SURESİ GÜNCEL MESAJITAHA SURESİ GÜNCEL MESAJIVAKIA SURESİ GÜNCEL MESAJIŞUARA SURESİ GÜNCEL MESAJINEML SURESİ GÜNCEL MESAJIKASAS SURESİ GÜNCEL MESAJIİSRA SURESİ GÜNCEL MESAJIYUNUS SURESİ GÜNCEL MESAJIHUD SURESİ GÜNCEL MESAJIYUSUF SURESİ GÜNCEL MESAJIHİCR SURESİ GÜNCEL MESAJIENAM SURESİ GÜNCEL MESAJISAFFAT SURESİ GÜNCEL MESAJILOKMAN SURESİ GÜNCEL MESAJISEBE SURESİ GÜNCEL MESAJIZÜMER SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜ’MİN SURESİ GÜNCEL MESAJIFUSSİLET SURESİ GÜNCEL MESAJIŞURA SURESİ GÜNCEL MESAJIZUHRUF SURESİ GÜNCEL MESAJIDUHAN SURESİ GÜNCEL MESAJICASİYE SURESİ GÜNCEL MESAJIAHKAF SURESİ GÜNCEL MESAJIZARİYAT SURESİ GÜNCEL MESAJIĞAŞİYE SURESİ GÜNCEL MESAJIKEHF SURESİ GÜNCEL MESAJINAHL SURESİ GÜNCEL MESAJINUH SURESİ GÜNCEL MESAJIİBRAHİM SURESİ GÜNCEL MESAJIENBİYA SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜ’MİNÜN SURESİ GÜNCEL MESAJISECDE SURESİ GÜNCEL MESAJITUR SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜLK SURESİ GÜNCEL MESAJIHAKKA SURESİ GÜNCEL MESAJIME’ARİC SURESİ GÜNCEL MESAJINEBE SURESİ GÜNCEL MESAJINAZİAT SURESİ GÜNCEL MESAJIİNFİTÂR SURESİ GÜNCEL MESAJIİNŞİKÂK SURESİ GÜNCEL MESAJIRUM SURESİ GÜNCEL MESAJIANKEBUT SURESİ GÜNCEL MESAJIMUTAFFİFİN SURESİ GÜNCEL MESAJIBAKARA SURESİ GÜNCEL MESAJIENFAL SURESİ GÜNCEL MESAJIAL-İ İMRAN SURESİ GÜNCEL MESAJIAHZAB SURESİ GÜNCEL MESAJIMUMTEHİNE SURESİ GÜNCEL MESAJINİSA SURESİ GÜNCEL MESAJIZİLZAL SURESİ GÜNCEL MESAJIHADİD SURESİ GÜNCEL MESAJIMUHAMMED SURESİ GÜNCEL MESAJIRA’D SURESİ GÜNCEL MESAJIRAHMAN SURESİ GÜNCEL MESAJIİNSAN SURESİ GÜNCEL MESAJITALAK SURESİ GÜNCEL MESAJIBEYYİNE SURESİ GÜNCEL MESAJIHAŞR SURESİ GÜNCEL MESAJINUR SURESİ GÜNCEL MESAJIHACC SURESİ GÜNCEL MESAJIMUNAFİKUN SURESİ GÜNCEL MESAJIMÜCADELE SURESİ GÜNCEL MESAJIHUCURAT SURESİ GÜNCEL MESAJITAHRİM SURESİ GÜNCEL MESAJITEĞABÜN SURESİ GÜNCEL MESAJISAFF SURESİ GÜNCEL MESAJICUMA SURESİ GÜNCEL MESAJIFETİH SURESİ GÜNCEL MESAJIMAİDE SURESİ GÜNCEL MESAJITEVBE SURESİ GÜNCEL MESAJINASR SURESİ GÜNCEL MESAJI ZÜMER SURESİ 10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLAR ZÜMER SURESİ 10 VE 53. AYETLER İLE İLGİLİ SORUNLAR 10– De ki “Ey iman etmiş olan kullar/kölelerim! Rabbinize takvalı davranın. Bu dünyada iyilik-güzellik yapanlara bir güzellik vardır. Şüphesiz Allah’ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenler, mükâfatlarını hesapsız tastamam alacaklardır.” Bu ayette Rabbimiz Resulullah’a yakın çevresine, o dönemde sahibi olduğu kölelerine/ tüm kullara, Allah’a karşı takvalı olmalarını söylemesini buyurarak bu dünyada iyilik-güzellik üretenlere bir güzellik olduğunu, Allah’ın yeryüzünün geniş olduğunu ve sabredenlerin ecirlerinin tastamam ödeneceğini ilân ettirmektedir. Bu ayet tüm insanlığa yönelik bir beyannamedir. Suredeki bu ve 53. ayetin teknik yapısı bir takım sorunları ortaya koymaktadır. Şöyle ki Her iki ayet de “ قلQul [De ki]” emri ile başlamakta ve hemen ardından gelen nida cümleleri de bu Qul’ emir fiiline mef’ulu bih olmaktadır. Ayetlerdeki “ يا عبادِالّزين yâ ıbâdillezîne” ve “ يا عبادىَ الّزينyâ ıbâdiyellezîne” terkiplerine baktığımızda, birinci olarak, harf-i nidayı dikkate almadan, sahih bir kelimenin [ıbâd sözcüğünün] “yâ-i mütekellim”e muzaf olduğunu, bu nedenle de “yâ-i mütekellim”den önceki sahih kelimenin son harfinin [dal harfinin] harekesinin esreleştiğini görüyoruz. İkinci olarak, başına harf-i nidanın gelmesiyle bu izafet terkibinin münâdâ makamında olduğunu, bu durumlarda terkibi “yâ ıbâdiye!”, “yâ ıbâdî!”, “yâ ıbâdi!” ve “yâ ıbâdâ!”” olmak üzere dört vecihte de okumanın mümkün olabileceğini biliyoruz. Üçüncü olarak da, konumuz olan 10. ayette “yâ-i mütekellim”in ıskatını ve kesre ile iktifa edildiğini görüyoruz. Kısaca özetlersem, her iki ayette de “yâ-i mütekellim” mevcut olup birinde bariz, ötekinde ise sakıttır. Anlatmak istediğim bunların beyanı değil, bu terkiplerden anlaşılan lafzî mânâdır. Lafzî mânâya göre, “kullarım!” nidasındaki kullar’ peygamberin kulları olmaktadır. Yani “Ey …. kullarım!” diyen ya da diyecek olan, emrin muhatabı olan peygamberdir. Bu durumda peygamberin muhatabı olan insanlar peygambere kul olmaktadır. Yani Peygamber insanlara “Ey kullarım!” [Peygamberin kendi kulları, Allah’ın kulları değil] dedirtilmektedir. Nitekim, metine göre ayetin manası gerçekten böyle olduğundan dolayı birçok kişi bu konuyu kabullenmişlerdir. Örneğin “Gel Habibim sana açık olmuşam Cümle halkı sana bende kılmışam.” Süleyman çelebi; Mevlüt “2495. İnsan mertebesinin de Tanrı velîlerinin elinde hayvan gibi mağlûp olduğunu anla ey yoksul! Ahmed, irşadederken halka “Kullarım” dedi. Tanrı bütün âlemi “ Kul yâ ibâdî” diye çağır” buyurdu. Senin aklın deveciye benzer, sen de devesin, Akıl, seni, ister istemez hükmünce çekip durmaktadır. Velîler, akılların aklıdır. Akıllar da ta en sonuncusuna kadar develere ibretle bak bir kılavuz, yüz binlerce can!” Celaleddin-i Rumi; Mesnevi/ ı. Cilt, 2495- 2499. Beytler “Qul” emri ile başlayan diğer tüm ayetlerde ise durum lâfzî mânâ ile uyumludur. Herhangi bir dikkat çekici unsur söz konusu değildir. Aynı surenin 11, 13, 14. ayetlerinde ve İhlas, Kafirun, Muavvezeteyn surelerinde ve diğer tüm benzer ayetlerde olduğu gibi… Durum böyle olunca, böyle bir mânâ tüm İslam ilkelerine, fıtrata ters düşmektedir. Allah’ın kendisine kitap, hüküm [yasamayı yürütmek] ve peygamberlik verdiği hiçbir beşer için [İnsanlardan hiçbir kimse için], insanlara “Allah’ın astlarından bana kul/köle olun” demek yakışmaz. Fakat “Öğrettiğiniz ve ders aldığınız [okuduğunuz] kitap gereğince Rabb’e içtenlikli kullar olunuz” demesi yaraşır. Al-i Imran/79 Gerçek bu iken Kur’an meali yapanlar ve sözde tefsir yazanlar bu gerçeği örtbas edip geçmektedirler ya da farkına varamamaktadırlar. Farkında olanların bazısı da araya “Benim adıma de ki” tarzında bir parantez sokuşturarak meseleyi çözmeyi yeğlemektedirler. Bu tavır, çelişkinin, tutarsızlığın itirafından başka bir şey değildir. Bu aciz, fakir kul Hakkı Yılmaz ise bu sorunu iki yönlü olarak çözme gayretini göstermiştir. ÇÖZÜM Birinci Yol “ عبادIbad” sözcüğünün “kullar” yerine “köleler” diye çevrilmesidir. Biliyoruz ki “ عبدabd” sözcüğü “kul, köle” demektir. Nitekim Bakara ve Nur surelerinde bu anlama ilişkin tekil ve çoğul örnekler mevcuttur Müşrik kadınları, iman edinceye kadar nikâhlamayın. İman etmiş bir cariye -sizin çok hoşunuza gitmiş olsa da- müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkekleri de iman edinceye kadar nikâhlamayın; iman etmiş bir erkek köle -sizin çok hoşunuza gitmiş olsa da- müşrik bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar ateşe çağırırlar, Allah ise kendi izniyle cennete ve mağfirete çağırır. O, öğüt alıp düşünürler diye insanlara ayetlerini açıklar. Bakara/221 Ve sizden kocası olmayanları, erkek kölelerinizden ve kadın kölelerinizden iyi olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi fazlından onları zenginleştirir. Şüphesiz ki Allah, Geniş Olan ve En İyi Bilen’dir. Nur/32 Bu örnek ayetlerdeki anlamdan hareketle, konumuz olan 10. ve 53. ayetlerdeki “Ya ibadiye” sözcüğünü peygamberimize ailesinden intikal eden birkaç kişiye indirgeyerek “kölelerim” diye anlamlandırmak, bu ayetlerdeki evrensel çağrıyı göz ardı etmek ve anlamı daraltmak demektir. Sözcüğü “köle” anlamıyla ele alarak ayete “Ey kölelerim!” diye anlam vermek her ne kadar mümkün olsa da, mesajı evrensellikten mevziiliğe indiren bu anlamlandırmanın iyi bir çözüm olduğu söylenemez. İkinci Yol Mushafın Kopyalanması Sırasındaki Kâtip Hatası Arşivlerde korunan ve II. Halife Osman’a nispet edilen mushafların aslında ona ait olmadığı, Halife Osman’dan 60-80 yıl sonraki döneme ait istinsahlar olduğu bilim adamlarınca tespit edilmiştir. İlk mushaflar karşılaştırıldığında, bazı kelimelerin hem aynı mushaf içerisinde, hem de birine göre diğerinde farklı imlalarla yazıldığı görülmektedir. Ayetlerin teknik ve semantik yapılarına bakıldığında, gerek ilk metindeki kâtip sehivleri, gerekse sonraki kâtiplerin sehivleri olmak üzere bu yazımların birçoğunun istinsah edenler [kopya çıkaranlar] tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Konumuz olan 53. ayet bazı nüshalarda Kahire nüshası “ و قلve kul [Ve de ki!]” diye başlamaktadır. Ancak bu bizim üzerinde durduğumuz sorunu çözmemektedir. Bizden evvel bu konuda çalışma yapanlar Zuhruf suresinin 68. ayetindeki “ يا عباد ya ıbad” sözcüğünün farklı yazıldığını tespit etmişlerdir. Bu tespit daha evvel ilim camiasına sunulmuştur. Zuhruf suresinin 68. ayetindeki “ يا عبادya ıbad” ifadesi, Osman mushafı olarak bilinen mushaflardan Mekke, Kufe, Basra, Kahire, TİAM mushaflarında “ يا عبادَYa ıbade” olarak yazılı iken, Medine, Şam, Topkapı Mushaflarında “ يا عبادىYa ıbadiye” şeklinde yazılıdır. Mushaf-ı Şerif; Arapça Türkçe; s. 135. 6. sıra. Dr. Tayyar Altıkulaç, İSAM Yayınları Bizim iddiamız şudur Zümer/53’deki “ يا عبادىYâ ıbâdiye” sözcüğünün sonundaki “ ىye” harfi, aynı Kahire nüshasındaki ayetin başındaki “ve” harfinin katip sehvi olduğu gibi, kopya çıkaran [müstensih] kâtip tarafından sehven yazılmıştır. Zümer 53’te iki tane bariz sehiv vardır Orada da 10. ayetteki gibi “ ىye” harfi olmamalıdır. Bu durumda her iki ayetteki “ عبادıbad” sözcüğü dilbilgisi kurallarına uygun olarak “ عبادَıbâde” diye kıraat edilmelidir. Buna göre cümlenin anlamı “Ey … kullar!” şekline dönecektir. Böylece de ortadaki sorun ortadan kalkacaktır. Sorunun çözümüne yönelik bu ikinci şık diğerine göre daha makul bir çözümdür. Hakkı Yılmaz vuralk2018-02-13T204346+0300 Sosyal Medyada Paylaşabilirsiniz Page load link Go to Top
Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Kul yâ ibâdiye-lleżîne esrafû alâ enfusihim lâ taknetû min rahmetiAllâhic innaAllâhe yaġfiru-żżunûbe cemî’âanc innehu huve-lġafûru-rrahîmuDe ki Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir.Tarafımdan onlara De ki "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere nefislerini israfa uğratan günahlara dalan, yararsız ve ucuz kahramanlıklara kalkışan ve ölçüyü taşıran kullarım. Siz yine de Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, dilerse ve layık görürse bütün günahları ve suçları Yarlığayıcıdır. Çünkü O, Bağışlayandır, Esirgeyip Acıyandır."De ki Allah şöyle buyuruyor “Ey nefislerine uyup da sınırlarımı aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin, Allah bütün günahlarınızı bağışlar, şüphe yok ki O, çok bağışlayan ve çok acıyandır.”"Günah işledikleri, ifrata gittikleri için, iç dünyalarındaki açmazlardan, vicdan muhasebesinden kurtulamayarak, ey kendilerine, birbirlerine kıyan, cahilce hatalı davranan, sorumluluklarının sonuçlarını meşruiyet sınırlarını aşarak değerlendiren kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları affeder. Doğrusu O, çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.” diye benim adıma ilan Kur’an-ı Kerim, 4/110, 145-146; 5/73-74; 9/104; 19/60; 85/10.Tarafımdan şöyle söyle "Ey kendi aleyhlerine aşırıya giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günâhları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayıcı, çok merhamet Abdullah bin Abbas rivayet ettiğine göre bazı kimseler adam öldürmekten zina işlemeye kadar çok çeşitli günâhlar işlemiş ve b... Devamı..Benden onlara De ki 'Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü aşan kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.'Ey Rasûlüm, tarafımdan kavmine de ki “-Ey günah işlemekle nefislerine karşı haddi aşmış kullarım! Allah'ın rahmetinden sizi bağışlamasından ümidi kesmeyiniz; çünkü Allah şirk ve küfürden başka, dilediği kimselerden bütün günahları mağfiret buyurur. Şüphesiz ki O, Gafûr'dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm'dir= çok merhametlidir.Benden taraf de ki “Ey kendi aleyhlerine olarak günahlarda aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlayandır. Şüphesiz O Allah, çok bağışlayan ve çok acıyandır.”De ki “Allah şöyle buyurdu Ey kendi nefisleri aleyhinde haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyiniz! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok affedicidir; merhamet sahibidir.”Diyesin ki Ey kendine kıymış olan kullarım! Allahın rahmetinden umudu kesmeyiniz, Allah bütün günahları bağışlar, O'dur bağışlayıcı, O'dur yarlıgayıcı!»De ki Allah şöyle buyuruyor “Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere aşırı giden ve kendilerine verdiğim meleke ve kabiliyetleri yanlış yolda sarfederek günah işleyen kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”İnsan, günaha meyilli olarak yaratılmış zayıf iradeli bir varlıktır.“Allah sizin yükünüzü hafifletmek ister, çünkü insan sabır ve metanet bakımından... Devamı..Di ki "Ey nefislerine zulm iden ’ibâd! Allâh’ın rahmetinden nevmîd olmayınız zîrâ Allâh tekmîl günâhları ’afv ider gafûr ve rahîmdir."De ki "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir."De ki “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”De ki Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Bu âyet-i kerimede Allah’ın rahmet ve muhabbetinin sonsuzluğu ifade edilmektedir. O’nun rahmeti her şeyi kuşatmıştır, her insan bu ilâhî rahmetten is... Devamı..Onlara bildir "Kendilerine karşı sınırı aşan kullarım, ALLAH'ın rahmetinden ümit kesmeyin. ALLAH tüm günahları affedicidir. O Bağışlayandır, Rahimdir."Tanrı'ya şirk koşmak, "günah" zanbtan farklı bir kategoridedir; o bağışlanmayan bir suçtur. Bak 448, ki "Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir."De ki ey nefisleri aleyhine israf etmiş kullarım! Allahın rahmetinden ümidi kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları mağrifet buyurur, şübhesiz ki o öyle gafûr öyle rahîm oDe ki “Ey kendilerine karşı israf eden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah, suçların hepsini bağışlar. O, Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz' Kendi aleyhlerine haddi aşmış kullar! Kendilerine kötülük eden kullar!.De ki Ey kendilerinin aleyhinde günâhda haddi aşanlar, Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları yarlığar. Şübhesiz ki O, çok yarlığayıcıdır, çok ki “Ey nefisleri aleyhine günah işlemekle ömürlerini isrâf eden kullarım!Günahlara bulaştık diye Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin! Şübhesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar!” Doğrusu, Gafûr çok bağışlayan, Rahîm kullarına çok merhamet edenancak O' faydasız bir şekilde tüketmiş kullarıma deki “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. O, bağışlayan ve merhametli ki "Ey kendilerini tüketenler. Allah’ın esirgeyiciliğinden umut kesmeyin. Çünük Allah bütün günahları yarlıgar. Çünkü O yarlıgayıcıdır, de ki ey öz nefislerine fenalıkta haddin aşan kullarım! Tanrı/nın bağışlamasından ümit kesmeyin. Çünkü Tanrı bütün günahları yarlıgar, O, yarlıgayan, bağışlayandır.Ey Peygamber! Kullarıma benim adıma de ki “Ey nefislerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Muhakkak ki O Gafûr’dur, Rahîm’dir.”Benim adıma onlara De ki “Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım! Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir.”Ey Müslüman! İnsanlığın kurtuluş müjdesi olan şu ilâhî fermanı duyurmak üzere de ki “İnsanlar; bakın Rabb’imiz ne buyuruyor “Ey kendilerine yazık eden günahkâr kullarım; sakın Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Unutmayın ki Allah, tövbe edildiği takdirde bütün günahları bağışlar! Çünkü O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. De ki -“Ey nefislerine karşı aşırı giden kullar! Allah’ın rahmetinden umutsuzluğa kapılmayın! Allah, topluca Günahlar’ı bağışlıyor. Şüphesiz O, Rahîm Gafûr’dur”.De ki " A benim kendilerine haksızlık eden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah tüm günahları bağışlayabilir. Çünkü o, engin hoşgörülü bir sevgi selidir. De ki “Ey kendi aleyhine Allah’ın yasalarına karşı çıkarak haddi aşanlar. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Onun için tövbe ederek Allah’a yaklaşın!” De ki “Allah şöyle buyuruyor Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın merhametinden ümit kesmeyin! [*] Şüphesiz ki Allah bütün günahları bağışlayabilir. Şüphesiz ki O çok bağışlayandır, çok ayet Yüce Allah’ın merhamet ve bağışlama sıfatlarının engin oluşunu ve O’ndan ümitsiz olmamak gerektiğini içerir. Çünkü hiçbir günah Allah’ın rahme... Devamı..Ey Muhammed! Benim Onlara “Ey Benim kendilerine karşı haddi aşan kullarım!¹ Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günâhları Çünkü çok bağışlayıcı, gerçekten merhametli olan, ancak O Allah’tır.” dediğimi İsraf Genellikle insanın malını harcamada sınırı aşmak için kullanılırsa da insanın yaptığı her hangi bir işte veya malını harcamada sınırı aşması ... Devamı..DE Kİ “[Allah şöyle buyuruyor ⁵⁷ ] Ey kendilerine karşı haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin Allah bütün günahları bağışlar; ⁵⁸ çünkü yalnız O, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!’”57 Bkz. bu surenin 10. ayetinin ilk sözleri ile ilgili not Yani, “günahkarlar her ne zaman tevbe edip O’na yönelirlerse” karş. mesela 654 -“Ra... Devamı..De ki Ey kötülük işleyerek kendilerini harcayıp yazık eden kullarım, sakın Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Zira O, eşsiz bir bağışlayıcı ve sonsuz rahmet kaynağıdır. 12/87, 29/23ALLAH’IN şu müjdesini ilet “Ey hadlerini aşıp kendilerini israf eden kullarım! Allah’ın rahmetinden asla umut kesmeyiniz![⁴¹⁵⁰] Allah bütün günahları affedebilir[⁴¹⁵¹] çünkü O, evet O’dur mutlak bağışlayıcı, sonsuz rahmet kaynağı!”[4150] Allah’ın rahmetinden umut kesmek rahmete sırt dönmektir. Zira umut kalbin duasıdır. [4151] Yani, af dileyip tevbe eden herkesin günahını af... Devamı..De ki Ey nefisleri üzerine israfta bulunmuş olan kullarım! Allah'ın rahmetinden yeise düşmeyiniz. Şüphe yok ki, Allah günahları cümleten yarlığar. Muhakkak ki, O evet O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.»De ki “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, gafur ve rahîmdir çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır. ” [5, 73-74; 85, 10; 19, 60; 9, 104; 4, 110; 145-146]Bu âyet, Kur’ân-ı Kerîm’deki en ümit verici âyet sayılabilir. Bununla beraber, yine de tövbeyi kabul etme, Allah’ın dilemesine bağlıdır. Bu âyeti güna... Devamı..Tarafımdan onlara De ki "Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir."Onlara şu sözü söyle “Ey kendilerini aşırı davranışlara sürüklemiş Allah kulları![*] Allah’ın merhametinden ikramından umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. O, hem bağışlar hem de ikramda bulunur.[*] Arap edebiyatında iltifat sanatı vardır, anlatımı canlı tutmak ve konunun önemini vurgulamak için sözün akışı beklenmedik bir şekilde değiştiriler... Devamı..De ki -Ey kendilerine karşı günah işlemekte aşırı giden kullarım, Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlayıcıdır. O, çok bağışlayıcı ve ki Ey nefisleri aleyhine haddini aşmış olan15 kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar.16 Hiç kuşkusuz, O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.15 Günah işleyerek kendisine kötülük etmiş olanlar.16 Peygamber Efendimiz bu âyeti okurken, “Allah bütün günahları bağışlar” cümlesini, “Kim ne iş... Devamı..De ki "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafûr, mutlak Rahîm' “iy ķullarum anlar kim yavuzlıķ eylediler gendüzleri üzere! nevmįd olman Tañrı raḥmetinden. [248a] bayıķ Tañrı yarlıġar yazuķları dükelin bayıķ ol yarlıġayıcıdur raḥmet ķılıcı.”Eyit İy benüm ḳullarum ki isrāf itdiler nefsleri üstine, ümīẕ kesmeñüzTañrı raḥmetinden. Tañrı Taālā barça yazuḳları baġışlar. Ol günāhlarbaġışlayıcıdur, raḥmet idicidür.Ya Peyğəmbər! Mənim adımdan qullarıma de “Ey Mənim günah törətməklə özlərinə zülm etməkdə həddi aşmış bəndələrim! Allahın rəhmindən ümidsiz olmayın. Allah tövbə etdikdə bütün günahları bağışlayar. Həqiqətən, O bağışlayandır, rəhm edəndir!Say My slaves who have been prodigal to their own hurt! Despair not of the mercy of Allah, Who forgiveth all sins. Lo! He is the Forgiving, the "O my Servants who have transgressed against their souls! Despair not of the Mercy of Allah. for Allah forgives4324 all sins for He is Oft-Forgiving, Most Forgives all sins on sincere repentance and amendment of conduct.
zümer suresi 53 ayet okunuşu