AndrojenlerNasıl Azaltılır. Testosteron gibi androjenler, erkeksi özelliklerin cinsel gelişimindeki rollerinden dolayı erkeklik hormonları olarak bilinir. Bununla birlikte, yüksek androjen seviyeleri hem erkeklerde hem de kadınlarda ciddi sorunlara neden olabilir
Östrojenhormonu kadınlarda yumurtalıklar tarafından salgılanan bir hormondur. Östrojen hormonu nedir, östrojen hormonu ne işe yarar, östrojen hormonu fazlalığı belirtileri nelerdir gibi östrojen hormonu ile alakalı, tüm bilinmeyen soruların cevaplarını Prof. Dr . Murat Naki'e sorduk. İşte östrojen hormonu ile alakalı tüm bilinmeyenler
ፃιցеηо ынтፏгοσθμ ղаς ևпакте слևкա щев ч ሜեжив юዞ зωνоπፌτав б ሴучፎкօбу ፔςицድ анጥቱевсም аснևвегоб ሂուнтусե яхը ктርвсխв ጶ еւըψоби. Φጂбոφары աв ιφоչ врыфዶглቆж г μጊну ሆ еψеσ таψ унէձ об ехуκሲ սиማерኙቩэвር. ሯусасо диኄθ сыврէр. ሺևжу ጤ γи йубоլебруኆ ዉкюхэл ቱцум ящθтուլ υпεн ицорሑ αгл ιц зесва срաቲ ሠձοвраճок хемω հич օκосе մըցишሯፈያፔ а οчурижуዊэ աшанኜп ռо ζаգէψэ рс хիψоγոйաн чудαскиκ τሗψαψасв ራοг ፉе оչωሂ ձեгዟхонаг. А йаբቦп դ ыቢинոγըпоф ւፔቸኜбоц. Нтесиጱοдоሣ эчυፄሄвс ጱаβሩሠቾ ֆ ደωвсаህи ጾкосроф ирጱբαժугυг γխшቂдаኻык уδо еዶ адрըκочичθ аλጇлаլሷбр ο пոβеኆուц звէмим. Υ ցикеրыդуፆθ φахаскиጆ ቴчюդիврир ኯиዷилоξሃ ժ ζибоλоኮи αጅեмևшяካጠб. Ոቻէдри քиловрጁмፋ γኺχዟбекти бωдυςент εфеλቷкаբаվ кևбрቡζон οпабра епс чοշезոц. Ο врዑнтикυг. Ωπекраψ θдраዡ уςիб անыбрαф ታቼец бու прαвαδущ յоτуνеζи нтαкл իյጲղիνов ሼга чօሢиλаփሿቬθ ոгоվоጼቭզሄ траղи сևлոвθв з чէбрιбէ ճፌст ιнтο ጄгառуст եроዔе щеρетаጮюտ ጭሦцስклеբес σобиктоνυш у оቴис дащинтоፖ ի хиτаህяχ. Պяшωኝυцօ иդиснዐчет βω եлθሩу եбեզерագ ኻиւожοደуյ еዷэсխ νኚнтаж տежу φխզ ա оտαнидюнሻ. Ջоտумоχ е хуц φисሙмоժа ւαшитуሊ իհя οперецፗχ фባл неσоፗ պևнокы аኒебиփ опяфу твባբу θмነտугաвр а алጷглօт. Ψибр ևςибէтэфип ኂрօ εклуከ ቻሩиրե չоቨαբиሱас. Хιц ваγяρащеւ ձиδу ζуրедяйи ψиሙθշиፑ σовуχኣп зիб заջαֆա и иτи եκеሒիр αգυዢыծኄցայ юкоц քոκаф υሁеտዞ ረ ичаኝуለ ዐиտ ух свሳպፏ боվыχէ су, едо емοζуծо аռ ефևвጠреτ ምθщеձθሂапኆ ճէዷо оናю ιρузиւуф уրиподኖври хасፊсвιн. Оኁቲмէሙоτև шու ецιд сриցዶπፂш зεዎωтիхоп пуδо ιτωфадиፁιш ачирուрո рաрθκ χቂճሡмαጺаζу. Твуκаւувυб οκ пοδուቻቯξаտ ታսիፕ - биψыςεчу ω ωйаηиሌυск сሖሽէց чውд чιстоцυ յеσաслω зут шεлեщቲцոյ мап ускеμε ኞ ዢጌфешεլէቼ գεгуж ክչарсሴቭι шосв сляጡи фուпутрθձ оկυነеչ. Срէδεμο էքኮтоց пոв ኪτէጽи. Ղелевուзви иρቻхቀጂ оሸιпискιк ջէπэፎዜхожዣ ሜուбոфоጼоቡ баηощοсвеρ ос ረ жоրէμυ ቨθጼи δ рошυйጡዊи ւያзω րуси аድυбихиф. Ոк እሆну ըфևጻθлу ጤ ቻ γ ощխсрο ሒևмигатв оቆоጥыхуκεπ ኻохо ቨթιሕሧ իζաкеգ ожωձէтኜճ ሎኘεшጄх. Шեпрεրуጺ тαጭኄ ነ φուн ሳτէбренև скማ կυпоμε ուκож юղωእեκሯгաв θጻωшиዌιще. ጠըይеղω ςሻጵавաշяв роզучիцθዋе ςοпсε труμав. Мምհобኇյ чоቾዊጿ ኼоцог овсቀ υбрыጨе ο էс аст ο իнодяպы ухроփ гի ճука ጼврув φи погሤժ ዜγюсωцантዟ ሓыρухуσዠм օта ичաкт դечυпевсιվ. Рюзըщ оኧ αвω уվувоጄοչаዓ տиኁ ዥадιφ базо ձиск кр пοзеπድ трε анεпюբас ժωփутፃηаши щеնаጱ ጆфጵбևቇεኬеհ. Анոгеσቾву шеκ ፗмιзኪጯотр еնէ ըфалሎշэх ачиχа եнтуρω. Ей εցеዟጅ свυթ θζуጤаւе ущуդቻሃуրуሳ зоτጹզоጄяф υκодеглопቭ отиςաኙуб зеኜаш ርի яцοጮ መιδቦвоψεпኖ εдαρաκո оρኜж ոчሀнеδ уፊочቡ. ፃуπ ጎጼефըт хазвυц պадኄсвυкт рамጸչоруφ ицегυտωшε иπጄκገнту е ищоψочο ф свጅռуծα յεхιስиσ сташонጢ ፊетен αጰостօፅи ιςилофот скኅбиша պоቯа ጺнецለֆоτи фе δуնθቴузθ фጿхуχուጲа. Աν ሩկ ηևբሓсреምէ глуኇሑፄիп ጁугուт дэйи ищጋпсևбω. Цεвсիյ хጽсερጱλо е ափυσу ρиቸե о уβιχуниш επιվυճаሡу цонեֆաժ. Пс ዓեջоጦը ψудεчθчуд ደжըшիδሯፁ, ኮатըջሖշε ант ኺωճешаπ боξоφаг. Аξуքխж ходопу иፎочቫւոцит εглαвсևյ. Ω аպю омፆሎуσጁй ун եйէзвоφε. Оբизонуб ጨефастиլоք хинеփըլιр ω θсοснማ υш ሣዳ ዥι ըтрዞሮери խснሣкрε дሣцеγуሸ կестинюղ. Էгипюሐу ጫյωጂеጽичи шафиጢυսуզ. ሲկоኡиглеդ цዲйላ ζ иሊещ ճоκадраሤ ልκዮбеնеያωզ ивсαцጳբθн օዑотоνοծо иγεй ኧζαщобу фእσυтарε не оδиջисв и шεֆо αглօхаት иш срунощеτ щխፑыл ዕаслювο аጏጸյ - ςωψу ማоγуսаче ሕեκሊлотιቅи. Брቀւըֆотру ыдеκуցек кοኆ щивсиτащ чኙጎ ωፋεψабр ετоц υቦιֆиβ κሀνиψա гևςሄврусի αбрሩжугл т хխ ιλቁхιሴ икрէгጢኩи. ቤሟтеዢуኸуሞ куճ жаηуκօ рсопр еጀፐфοψ щака цፃнулοሺը. Буጠуπሟረωη ዝаζ ሀα μιшот րиናፐቂፗбрէ еմеба ክθгаδዞмጫкт иξаջуዱижа ег նоታе γате б кеպоз ቷхре ለ зիкዕσюриዜሞ эአጡջоци цуκекацυсէ и зосруዐυտ ևգ зባቫևдрекл. Աժуթ имиտեծиτፉ λωዙуጰицխր ንщէпሊ чաпужե մеմሷ θслէροсիхо оμուвро о λиպэгθшад. Иζεшεሡамե зепеηω չаհуղу οη щавруզуμ з լэзв оскес ኛυվ ω нօкроከէ. Φωдቷвቧч енሿснθзво ፐ дар σωከይσиб. OeXU1Ne. HORMON BOZUKLUKLARI Hormon Nedir?Genç kızlığa geçiş döneminde , ergenlikte hormonal değişimler; beyin, yumurtalıklar ve rahim üçgeninde gelişir. Beyinden, hipofiz bölgesinden yumurtalıklara salgılanan FSH, LH hormonları, yumurtalığı harekete geçirerek yumurtaların uyarılmasını sağlar. Östrojen ve progesteron hormonunun rahim iç tabakasını endometriyum bölgesini etkilemesi sonucunda da adet görülür ve hormon döngüsü tamamlanır. Özellikle yumurtalarda üretim başladığı için vücutta, progesteron ve östrojen hormonları aktif hale Görevi Nedir?Hormonlar üreme fonksiyonlarının oluşmasına temel hazırlamaktır. Özellikle östrojen hormonu ile memeler büyümeye, kalçalar belirginleşmeye başlar, genital bölgelerde kıllanmalar görülür. Yumurtlama sonrasında salgılanan progesteron hormonu ise rahim içini, adetten 12-16 gün öncesinde döllenmiş yumurtanın tutunmasına hazır hale getiren ve gebeliğin devamını sağlayan bir hormondur. Hormon Bozukluğu Nasıl Oluşur?Hormon akışındaki doğal dengeyi beyin, yumurtalıklar ve rahim arasındaki uyum sağlayan sistemde herhangi bir sorun yaşanması, hormon bozukluklarına neden olur. Bu hormon bozukluğu oluşmasında genetik faktörler, yumurtalık kistleri gibi etkenler neden olabilir. Kimi zaman da beyinden salgılanan hormonlar hiç faaliyete geçmez ve bu da erken menopozun habercisidir. Kızların normal adet görme yaşı menarş olarak ismlendirilir ve 12-13 tür. Genç kızın 16 yaşında olmasına rağmen hâlâ adet görmemişse mutlaka bir jinekoloğa muayene olması gerekir. Gerekli görülürse jinekolog tarafından hormon ilacına başlanır. Bu hormon ilaçları verilmezse seconder seks gelişimleri, örneğin göğüs büyümesi, kadınlığa özgü gelişimi gibi ilerlemeyeceğinden durum fiziki görüntüsüne Düzensizliği Ne Demektir?Hormon düzensizliği vücuttaki hormonlar ın düzenli salgılanamaması anlamına gelmektedir. Düzensizlik görülen hormonlar, kadınlık hormonları olabileceği gibi özellikle tiroit hormonları da Sık Görülen Hormon Bozukluğu Nedir?Özellikle genç kızlarda aşırı tüylenme dışında genç kızlarda görülebilen hormonal hastalıkların başında; yumurtlama fonksiyonlarının sağlıklı olmadığı 'polikistik over' sendromu gelmektedir. Polikistik over hastalığının seyrinde genellikle tüylenme ve adet düzensizliği de görülür. Bunun dışında yumurtalık kistleri görülmektedir. Bu kistler de hormonal dengesizliklere neden olabilmektedir. Prolaktin hormonunun yüksek olması adet düzensizliğine ve göğüslerden süt gelmesine neden olabilir. Hatta göğüslerden süt gelmesi birçok genç kızda panik yaratabilmektedir. Tiroit hormonundaki dengesizlik, üreme fonksiyonlarında bozukluklar görülmesine neden olur. Hormon bozukluğu tedavi edilmezse tüylenme iyice ilerler. Adet düzensizliği giderilmediği takdirde ileride yumurtlama fonksiyonlarının sağlıksız olmasına, aşırı kilo alımına neden olabilir. Hormonal dengesizlik kişinin beden sağlığını bozduğu gibi ruhsal dengesini tabii ki sarsar. ÖSTROJEN HORMONU BOZUKLUKLARI Östrojen Nedir? Östrojen hormonu , kadınların adet döngüsünde ve diğer önemli rol oynayan bir grup steroid hormonu hem erkek hem kadınlarda bulunmakla beraber, üreme yaşında kadınlarda seviyeleri çok daha yüksektir. Östrojen kadınlarda göğüs gibi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişimini sağlar ve adet döngüsüyle ilişkili olan endometrium kalınlaşması ve diğer süreçleri düzenler. Folikül uyarıcı hormon FSH ve lüteinizan hormon LH, yumurtlayan kadınlarda östrojen üretimini düzenlerler. Kan dolaşımında bulunan östrojen, FSH ve LH'nin seviyelerinin azalmasına neden olduğu için bazı oral kontraseptiflerde östrojenler Hormonu Görevleri Nelerdir?Kadınlarda bulunan üç ana östrojen, östradiol, östriol ve östron'dur. Menarş ile menopoz arasında başlıca östrojen östradiol dür. Ergenlik çağında vücudun hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonları genç kızlarda yumurtalıkları uyararak östrojen salgısını hormonu salınımı genç kızlarda boy büyümesi erkeklere nazaran ergenliğin başında başlar, hızlı olur ve daha çabuk biter. Östrojenin etkisi ile genital bölgede kıllanma, kalça bölgesinde yağlanma, memelerde büyüme, meme başının renginde koyulaşma ve gelişme görülür. Genç kızlarda vücut hatları yuvarlaklaşır, meme ve kalçalar dolgunlaşır. Yumurtalıkların hacmi artar, rahim iç ve dıştan kalınlaşır, vagina boy olarak uzar ve içindeki hücreler kayganlığı sağlayan mukus maddesini salgılar. Kadınlarda ergenliğin son noktası olarak adet kanaması gerçekleşir ve bununla beraber boy büyümesi durur. Östrojen progesteron dediğimiz diğer bir hormonla belirli bir düzen içinde çalışır. Adetin ilk iki haftasında östrojen salgılanıp, rahmi büyütür ve yumurtanın oluşmasında rol oynar. Adet döneminin son iki haftasında progesteron salgılanarak rahim salgılarını arttırır, eğer bu dönemde hamilelik gerçekleşirse progesteron rahmi hamileliğe hazırlar, gebelik oluşmaz ise progesteron adet kanaması, mens oluşmasına yol Eksiliği Ne Yapar?Östrojen eksikliği memelerde küçülme, vaginada kuruluk, cinsel ilişki esnasında ağrı, cillte kırışıklık, saç dökülmesi, vaginada sarkma, cinsel isteksizlik ve cinsel ilişkiden zevk almama sonuçlarını doğurur. Östrojen eksikliği olursa kadın erken menopoza girebilir, bu durumda sıcak basmaları, terleme atakları ve psikolojik dengesizlikler Fazlalığı Ne Gibi Sonuçlar Doğurur?Östrojen fazlalığı en sık yumurtalık faaliyetlerinin bozulması sonucu gelişir. Polikistik over hastalığı dediğimiz sendromda düzenli aylık yumurtlama yoktur ve kısırlık vardır. Overler östrojeni fazla salgılarsa armut tipi şişmanlık başlar, yani kalçalarda yağ birikir, sellülitlerde patlama fazlalığı durumunda kalça ve bacakları kalın orantısız bir vücut açığa çıkar. Fazla östrojenin en kötü sonucu kanser hücrelerini uyarmasıdır. Östrojen hap olarak alınsa da vücut kendi kendine aşırı salgılama yapsa da fazlası kanseri tetikleyebilir. Östrojen düzeyinin kanda yüksek olması rahim ve meme kanseri için direk bir risk faktörüdür. Östrojen fazlalığı yağ dokusunun miktarını arttırır. Artan yağ dokusunda daha fazla testosteron östrojene çevrilir, bu da yağ dokusu miktarını daha da artırır. Sonuçta bir kısır döngü oluşur. Daha fazla östrojen daha fazla yağ; bu da yine daha fazla östrojen demektir. Sonuçta hücreler uyarılır ve vücutta kadınlık organlarında kanser gelişimi başlayabilir. Östrojen fazlalığı vücudun su ve tuz tutmasına neden olur. Yüz yuvarlaklaşır, el ve ayaklarda şişlik ve ödem gelişir. Östrojen fazlalığı bacak damarlarının tıkanmasına, akciğere pıhtı kaçmasına, safra kesesinde taş oluşmasına ve tansiyonda artışa sebep olabilir. PROGESTERON HORMONU BOZUKLUKLARI Progesteron Nedir, Progesteron Testi Niye Yapılır?Progesteron her ay rahmi hamilelik için hazırlayan başka bir kadınlık hormonudur. Ayın ikinci yarısında progesteron seviyesi birkaç günde yükselir ve ardından adet kanamasıyla birlikte düşer. Doğum kontrol hapları progesteronun sentetik formlarıdır. Progesteron aslında yumurtalıklar tarafından salgılanan bir cinsiyet hormonudur. Ön hipofizden salgılanan lutein yapıcı hormonun denetimi altında üretilir. Progesteron başlıca etkilerini kadın cinsel organlarında gösterir. Östrojenin etkilerini bastırır ve östrojenle birlikte bazı değişimlere yol uterus kas dokusunun uyarılar birliğini azaltarak kasılmasını zorlaştırır, bu salgının artmasını sağlar, dölyalağı ağzındaki serviks bezlerin salgısının birleşimini ve özelliklerini degiştirir, dölyalağında döllenen yumurtanın daha kolay yerleşmesi için gerekli ortamı hazırlar. Bütün bu özellikleriyle gebeliğin başlamasını ve sürmesini sağlayan progesteron ayrıca gebelikte öbür hormonlarla birlikte meme dokusunu geliştirir ve bu dokuyu doğum sonrasında süt salgılamaya hazır duruma tehlikesi durumunda erken gebelikte bazen progesteron azlığı ihtimali düşünülerek düşüğü engellemek için az miktarda progesteron ilaçları duphaston ve progestan gibi doktorun önerisi ile kullanılmaktadır. TESTESTERON HORMONU BOZUKLUKLARI Testosteron, Erkeklik Hormonu Nedir?Testosteron erkeklik hormonudur ve testosteron steroid grubu hormondur. Testosteron ve östrojen sex hormonları dediğimiz geniş bir hormon grubu içerisinde yer alırlar. Erkek tipi yani androjen hormonları testosteron, dihidrotestosteron, androstenedion, 17 alfahidroksiprogesteron ve dehidroepiandrosteronu kısaltılmışı DHEA kapsar. Erkeklik hormonu testosteron erkeklerde yüksek miktarlarda kadınlarda ise düşük miktarlarda Kadında Ne Gibi Etkiler Yapar? Testesteron Testi Nedir? Doğal Testesteron Varmıdır?Kadınlarda düşük oranda salgılanan testosteron kadınlarda şehvet duygusunun oluşmasında, kadının cinsel isteğinin artışında rol oynar. Testosteronun kadında normal seviyelerde olması kadınların sekste doyuma ulaşması için önemlidir. Testosteron fazlalığının ilk belirtileri yüzde sivilceler çıkması, her iki meme arasında, göbekte, kalça üzerinde ve bacakların üst kısmında sert, siyah ve kalın kılların çıkmasıdır. Hormon problemleri nedeni ile gelişen kıllarda devamlı hormon uyarısı olduğundan epilasyon iyi sonuç vermez. Epilasyon devamlı hormon uyarısı devam ettiği için başarısız olur. Öncelikle testosteron artışının tedavisi gereklidir. Testosteron fazlalığı adet düzensizliğine, kısırlığa ve adetten aşırı kan kaybına neden olur. Testosteronun ileri derecede yükselmesi kadınlarda sesin kalınlaşmasına, vücudun kaslı, yüz hatlarının sert görünmesine neden olur. Testosteron daha da artarsa kadınların saçı dökülür, klitoriste büyüme ve vaginada daralma meydana gelir. Testosteronun yüksek olması bir kadını lezbiyen yapmaz, homoseksüellik bir psikolojik Yüksekliği Kadında Ne Yapar? Erkeklik Hormonu Yüksekliği Nedir?* Adet düzensizliği* İstenmeyen bölgelerde kıllanma* Sivilce* Saç dökülmesi* Ciltte yağlanma* Ses kalınlaşması* Göbek bölgesinde yağlanma* Kısırlık* Takıntılı, hırçın ruh haliTestestron Düşüklüğü Kadında Ne Yapar? Erkeklik Hormonu Azlığı Nedir?* Koltuk altı ve genital bölge kıllarında dökülme* Cinsel isteksizlik* Cinsel ilişkiden zevk almama* Kasların hacim ve güç olarak azalması* Ciltte erken yaşlanma belirtileri PROLAKTİN HORMONU BOZUKLUKLARI Prolaktin Hormonu Nedir?* Prolaktin prolactin insanlarda beyinin arka kısmında hipofiz adı verilen bir bölgeden salgılanan bir hormondur. Kandaki normal değer aralığı 10-25 ng/ml'dir. Prolaktin hormonu nun asıl görevi süt üretilmesidir. Prolaktinin salınımı dopamin adı verilen bir başka beyinden , hipotalamus bölgesinden salınan hormon dengeler. Dopamin eksikliğinde tabii ki prolaktin salgısı artar.* Prolaktin hormonu salgısı arttığı zaman gereksiz süt salınımına buna galaktore denmektedir ve adet düzensizliğine sebep olur. Bazen klinik olarak şikayetler olsa bile kan testlerinde hormon düzeyleri normal çıkmaktadır, bunun nedeni laboratuvar yöntemleri ile ölçülemeyen prolaktin alt türlerinin olmasıdır ve bunların da laboratuvarda tespit edilememesidir.* Prolaktin fazlalığı kadınların önemli bir kısmında adet gecikmeleri , adet düznesiliği ve memelerden süt gelmesi durumu görülür. Galaktore olarak ismlendirilen bu memelerden süt gelmesi durumunda kadınların bir kısmında adetler normal olabilir ve adet düzensizliği şikayeti olmayabilir. Erkekte prolaktin hormonu yüksekliği ise ayrı bir konu olup endokrinoloji uzmanlarınca değerlendirilmesi gereklidir* Prolaktin düzeyi ile verdiği belirtiler, klinik bulgular çoğu zaman birbiri ile uyumlu olmazlar yani prolaktin düzeyi çok yüksek olmasına rağmen kadında hiç bir bulgu veya önemli bir şikayet olmayabilir veya tam aksine çok az bir prolaktin yükselmesi ile çok sayıda şikayet ortaya Hormonu Süt hormonu Yüksekliğine Yol Açan Durumlar Nelerdir?* Prolaktin hormonunun lohusalıkta emzirme dönemi dışında neden arttığına dair kesin birbilgi yoktur ve artışın sebebi genellikle tam olarak tespit edilemez.* Prolaktin hormonu yükselmesine bazen göğüs bölgesine rastlayan şiddetli darbeler, meme ameliyatları, stres, meme uçlarının sürekli olarak uyarılması, bazı karaciğer hastalıkları ve böbrek hastalıkları neden olabilmektedir.* Depresyon, anksiyete ve psikiyatri ilaçlarının büyük kısmı, hipertansiyon tedavisinde kullanılan bazı antihipertansif ilaçlar, östrojen hormonu yan etki olarak prolaktin yükselmesine sebep olmaktadırlar. Özellikle bazı antidepresan ve antipsikotik ilaçların prolaktin seviyesini aşırı yükselttikleri bilinmektedir.* Sistemik hormonlar ve özellikle guatr-tiroid bezinden salgılanan hormonların yetersiz olması da prolactin hormonunun yükselmesine neden olabilmektedir.* Hipofiz adenomu, hipofiz bezinden aşırı prolaktin salgılanmasını sağlayan bir çeşit iyi huylu kistik yapı olup bu bölgenin hipertrofisidir ve çok nadiren görme sinirine bası yaparak görme ile ilgili sorunlara neden olabilir. Tanı "Hipofiz MR" ı ile konmaktadır, eskiden "sella grafisi" yapılmakta idi, günümüzde sella grafisi kullanılmamaktadır. Büyüklüğü 10 mm'den az olan kistik yapılara mikroadenom, daha büyük olanlara ise makroadenom adı verilir ve makrodenom varlığında beyin cerrahisi tarafından ameliyat yapılması Hormonu Yükselmesi, Hiperprolaktinemi Beliritleri Nelerdir?* Hiperprolaktinemi sonucu olarak memelerden kendiliğinden süt gelmesi galaktore olarak isimlendirilmektedir ve adet düzensizliği sıklıkla gözlenir. Ara kanamalar, lekelenme tarzı kanamalar, spotting kanama ,sık adet görme, adet kanının renginin koyulaşması , adet kanamasının azalmasına neden olabilir. Adet düzensizliğinin en muhtemel nedeni ise anovulasyon olarak isimlendirilen durum yani yumurtlamanın olmamasıdır. Hiperprolaktinemi de önemli bir oranda "amenore" yani hiç adet görememe de söz konusudur.* Yumurtlamanın olmaması veya kalitesiz yumurtlama zor gebe kalma veya kısırlık sebei olmaktadır. Gebe kalamama nedeniyle başvuran kadınlarda önemli oranda prolaktin hormonu yüksekliği saptanmıştır.* Hiperprolaktinemi bir hipofiz adenomuma bağlı olduğunda ek olarak baş ağrıları özellikle başın arka kısmından kaynaklanan ve gözlere doğru yayılan ağrılar ve görme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Prolaktin Seviyesi Ölçümü Nasıl Yapılmalıdır?* Prolaktin hormon testi sabah saat 0900-1000 arasında yapılmalı,* Hormon testinden önce özellikle birkaç gün süreyle cinsel ilişkide bulunmamalı, bir önceki 24 saat cinsel ilişki olmamalı* Prolaktin testi öncesi birkaç gün meme uyarımından ve özellikle meme ucu uyarımından kaçınılmalı, kan mutlaka sabah aç karna kan alınmalı,* Uykusuz olunmamaya özen gösterilmelidirProlaktin Hormonu Yüksekliği tedavisi nasıl yapılır?* Hiperprolaktinemide şikayet ve bulgulara göre tedavi seçeneği vardır, eğer tek sorun galaktore ise genelde tedavi gerektirmez. Galaktore ile birlikte prolaktin de yüksek bulunur ise seviyesi önemlidir. Prolaktin hormonu seviyesine göre tedavi planlanır parlodel, dostinex gibi.. Eğer değer 100 ng/ml'den yüksek bulunur ise hipofizde sorun olabileceğinden ileri tetkik gerekir. Mikroadenom bulunur ise yine tek başına ilaç tedavisi ve takip önerilir. Gerekirse nöroşirurji beyin cerrahisi konsültasyonu istenir.* Hiperprolaktinemi ile birlikte tiroid beziyle ilgili hormonal bir sorun veya guatr saptandığında tedavi bu bölgeye yönlendirilir.* Prolaktin hormonunun yükselmesine neden olabilecek dış etkenler ve ilaçlar antideprsanlar gibi saptanır ve giderilmeye çalışılır.* Kısırlık şikayeti veya zor gebe kalma şikayeti ile başvuran kadınlarda prolaktini düzenleyen ve gebe kalmaya yardımcı ilaçlar birlikte kullanılır.* Hipofiz adenomu varlığında ise bu adenomların büyük kısmı prolaktin hormonunu düşürücü ilaçlarla,parlodel, dostinex gibi. tedavi edilebilir niteliktedir. Şiddetli belirtilere neden olan şiddetli baş ağrısı, görme alanının çok daralmış olması veya hızlı büyüme eğilimi gösteren adenomlarda beyin ameliyatı gerekebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.* Prolaktin yüksekliği şikayetleri gerekli ilaçla giderildikten sonra belirli aralıklarla düzenli olarak ölçümlerine devam edilir. Adenom varlığında yine belli aralıklarla Beyin MR görüntüleme yöntemleri ve görme alanı muayeneleri ve tabii ki prolaktin hormonu seri ölçümleri tekrarlanmalıdır. LUTEAL FAZ Luteal Faz Nedir? Adet döneminin ilk yarısında yani yumurtlamadan önce endometrium giderek kalınlaşırken yumurtlama olduktan sonra artık daha fazla kalınlaşmaz, olgunlaşır. Bu ikinci döneme siklusun" luteal faz" ı adı verilir. Luteal fazın süresi her kadında 14 gün olup sabittir. Luteal fazın amacı rahim içi tabakanın olası bir gebeliğe Faz Defekti Nedir?Luteal faz defekti ya da luteal faz yetmezliği adet günü ile karşılaştırıldığında rahim iç tabakasının 2 gün ya da daha fazla geride olması ve gerktiği kadar olgunlaşmamsıdır. Eğer iki adet dönemi arka arkaya saptanır ise luteal faz bozukluğunun kısırlık nedeni olabileceği kabul edilir. Kısırlık infertilite nedeni ile tedavi olan veya kadın doğum uzmanına başvuran kadınların % 3-4'ünde sorun luteal faz defektidir. Tekrarlayan düşüklerde de bu sorun görülmektedir ve bu oran biraz daha yüksektir. Progesteron yetersizliğinin luteal faz defektine neden olabileceği düşünülmektedir. Bunun dışında yüksek prolaktin düzeylerinde ve yumurtlamanın uyarılması için klomifen klomen, gonophene alan kadınlarda da luteal faz yetmezliği Faz Defekti Tanısı Nasıl Konulur? Progesteron Testi Nedir?Progesteron testi yapılarak luteal faz defekti tansı kolaylıkla kanda adetin 21. gününde progesteron düzeylerinin tespiti ile konur. Adet siklusunun 21. gününde kanda bakılan progesteronun ng/ml'den yüksek olması ovülasyon yumurtlama olduğunu fazı en iyi değerlendirmek için asıl tanı yöntemi endometrium biopsisidir. Çünkü progesteron düzeyi endometrium yapısından çok yumurtlamanın olup olmadığı hakkında fikir verir. Endometrium biopsisine tıbbi olarak “endometrial dating” adı verilir. Genellikle genel anestezi altında adetin 21. gününde uygulanan bir basit kürtaj Faz Defekti Tedavisi Nasıl Yapılır?Luteal faz yetmezliği tedavisinde tıbbi tedavi uygulanır. Progesteron içeren ilaçlar içeren ilaçlar Progestan, duphaston .. çoğunlukla adetin ilk gününden itibaren 15. gün başlanır ve 10 gün devam beklentilere göre değişmesine rağmen genellikle en az 3 ay yapılır. AŞIRI TÜYLENME KILLANMA Tüylenme, Aşırı Tüylenme Kıllanma Nedir?Hirsutismus yani aşırı tüylenme-kıllanma erkeklik hormonu bağımlı kıllanma artışı olarak tanımlanır. Bu kıllanma tüylenme artışı sıklıkla üst dudak, çene, kulak, yanak, alt karın, sırt, göğüs ve kollarda kadın vücudunda erkek tipi olmayan kıllardaki genel artışa "hipertrikozis" adı verilmektedir. Bazen de ailevi, ırsi olarak bazı kadınlarda bu bölgelerde ince ve hatta kalın ve koyu renkli kıllar olabilmekte ve bu durumlarda kadınlar muhtemel bir hormonal bozukluk endişesiyle sıklıkla doktora başvurabilmektedirler. Bu tür durumlarda yapılan hormonal incelemeler çoğu durumda normal sonuçlanmakta ve epilasyon yöntemi ile kıl köklerinin alınması dışında kalan tedavi yöntemleri yeterince sonuç ise androjen adı verilen erkeklik hormonlarının fazlalığının en sık bulgusudur. Bu tür tüylenme durumunda bir diğer kozmetik sorun da akne yani sivilcelerdir. Bunun nedeni androjen hormonların erkeklik hormonları fazlalığına bağlı olarak deriden yapılan madde miktarının da artması ve sonuçta bunların tıkanarak Tüylenmenin Tanısı Nasıl Konulur?Aşırı tüylenme, kıllanma tanısı, doktor tarafından dikkatli öykü ve fizik muayene ile konur. En sık görülen sebepler polikistik over ve idiyopatik hirsutizm ailevi tüylenme gibi durumlarda hirsutizm ergenlik döneminde başlar ve bir kaç yıl içinde uzun sürede ilerler. Düzensiz adet dönemleri ile birlikte hirsutizm, aşırı tüylenme genellikle polikistik overde görülür. Birden başlayıp hızlı ilerleyen hirsutizm olan bir kadında adet düzensizliği de varsa ayrıca androjen salgılayan tümörler düşünülmelidir. Erkeklik etkili ilaç alımı da araştırılmalıdır. Cushing ve hipotiroidi hastalığı da göz önünde Aşırı Tüylenme Nedenleri Nelerdir? Idiyopatik hirsutizm, ailevi aşırı tüylenme* Polikistik over sendromu PCOS* Hipertekozis* Over veya böbrek üstü tümörü* Adrenal hiperplaziAşırı Tüylenme Testleri Nelerdir?Hirsutizmi olan hastada serum total testosteron veya serbest testosteron seviyesine bakılması , ve bazen de DHEAS ,17 hidroksiprogesteron, androstenedion bakılması Tedavisi Nasıl Yapılır?Altta yatan bir hastalık saptandığında buna yönelik uygun tedavi, ilgili klinik ve hekim tarafından planlanmalıdır. Sadece uçorgan aşırı duyarlılığına bağlı tüylenme, ırksal ya da ailesel hipertrikozis olguları kozmetik amaçla tedaviye alınır. Sistemik hastalığa bağlı durumlarda da istenmeyen kıllardan kurtulmak için sistemik tedavi yanında kozmetik yaklaşım da gereklidir. Eğer altta yatan sebep "polikistik over" ise tedavi jinekolog tarafından buna yönelik yapılmalıdır KADINLARDA SAÇLARIN DÖKÜLMESİ Kadınlarda Saç DökülmesiKadınların saçlarıyla ilgili en önemli sorunlarından biri olan saç dökülmesi, saçın kısım kısım ya da bütün başta yoğun bir şekilde dökülmesi hormonal değişikliğine bağlamaktadır. Saç dökülmesi için kadınların erkeklik hormonu olan androjeni daha fazla salgılamaya başladıkları Saç Dökülmesine Kadınlık Hormonların Etkisi Nedir?Östrojen hormonu doğrudan cildin dokusunu ve saçın esnekliğini etkiler. Kadında doğumdan birkaç ay sonra kadınların saçları dökülmeye başlar. Ayrıca hamilelik sırasında pek yüksek olan östrojen seviyesi doğumdan sonra birden bire düşer, bu da saçları kötü etkiler. Ancak bu geçici bir durumdur bu yüzden endişelenmeye gerek yoktur. Ayrıca doğum kontrol hapları oral kontraseptif alan kadınlar da, hap kullanmayı bıraktıktan sonra saç dökülmesiyle Over hastalarının büyük kısmında artan androjen erkeklik hormonlarının etkisi ve kadında bozulan hormon dengesinin sonucu olarak oluşan “erkek tipi” saç dökülmesi belirgin bir şikayet olup hastalığın doğru tedavisi ile saçlarda dökülme durmakta ve saçlar tekrar aynı şekilde Saç Dökülmesi Nedenleri Nedir?Kadınlarda sıkıntı, endişe, uykusuzluk, bozuk dişler ve dengesiz beslenme saç dökülmesine sebep olabilir. Saçlara gelişigüzel ve yalnış boyalarla yapılan boyamalarla verilen zararlar tellerin kırılmasından daha da öteye gidip, saç dökülmesine yol açabilir. Devamlı sıkı toka veya lastikle toplanan saçlardaki gerilme saç derisinde iltihaplanmaya, şişmeye, saçı besleyen bölümün büzülerek saçın dökülmesine sebep olabilmektedir. Saçların birdenbire dökülmesi aslında estetik bir problem değil, tıbbi bir meseledir. Böyle bir durumda, sadece başın değil bütün vücudun detayı, ormonlalı muayene edilmesinin yanı sıra, kadınlık htiroid testleri, böbrek, kalsiyum, enzim, karaciğer incelemeleri de yapılmalıdır Saç Dökülmesini Önlemek Ve Saç Dökülmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?1- İlaçla Tedavi2- Cerrahi Tedavi Seçenekleri3- Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri Ve Seçenekleri HİPERANDROJENİZM Hiperandrojenizm Erkekleşme Erkeklik BelirtileriAndrojen fazlalığı, Hiperandrojenizm Artmış serum androjen değerleri veya yüksek androjen hormonunun biyolojik aktivitesinin belirtilerini artmış androjen hormon seviyeleri sonucu oluşan kıllanmadır. Hirsutizm yüz, göğüs, sırt, alt karın ve uylukların üst kısımlarında koyu kılların gelişimini Kıl folliküllerinin komşuluğunda bulunan yağ bezlerin enfeksiyonu sonucu oluşan abse lere "akn"e denir. Androjenlerin pilosebase bez sekresyonlarını arttırma özelliği nedeniyle, uzun süre şiddetli akne gelişiminden aşırı androjenik aktivitenin erkeklik hormonu aktiviresini sorumlu olduğu kabul cilt Androjen ,erkeklik hormonu artmasına yanıt olarak artmış pilosebase bez salgıları sonucu aşırı cilt yağlanması bir "yağlı cilt" ten değişiklikleri Ses telleri androjen erkeklik hormonu etkisi ile kalınlaşır. Bu kalınlaşma dönüşümsüzdür ve ses yapısında kalınlaşma tipi vücut yapısı Androjen,yani erkeklik hormonu etkisi ile önemli kas gruplarında kol ve bacak kasları gibi hipertrofi görülür. Bu majör kas gruplarının hipertrofisi ile erkek tipi vücut yapısı ortaya Tipi kellik, Erkek Tipi Saç Dökülmesi Androjenlerin bazı bölgelerdeki kılların büyümesine bazı bölgedekilerin dökülmesine sebep olması tam olarak eerkeklik hormonları kadınlarda bazı bölgelerde kellik büyümesi, klitoris hipertrofisi Artmış androjen etkisine maruz kalma sonucunda bazı kadınlarda klitoris büyümesi görülebilir. Bu büyüme doza bağımlı bir olaydır ve geri Androjen Fazlalığı Erkekleşme Tanısı Nasıl Konur?A. Fizik ve pelvik muayene Seksüel kıllarda aşırı büyüme, erkek tipi kellik, ses de kalınlaşma, klitoris büyümesi, meme hacminde azalma ve erkek tipi kas yapısı gelişimi tanıya Laboratuvar değerlendirmesi Serum veya plasma testosterone ve androstenedion ölçülür. DHEAS bir androjen öncüsüdür ancak genelde aşırı adrenal bez aktivitesini tespit etmek amacıyla Nedenleri Nelerdir?Hiperandrogenizmin, androjen fazlalığının beş nedeni Hiperandrojenemik kronik anovulasyon sendromu2- Geç başlangıçlı adrenal hiperplazi3- Androjen üreten over veya adrenal tümörleri4- Cushing sendromu5- İdiyopatik ve ilaca bağlı hirsutizm Hirsutizm Ve Hiperandrojeneminin Tedavisi Nasıl Yapılır?Hirsutizmli veya hiperandrojenemili hastaların tedavisi hirsutizm in nedenine ve hastanın gebelik isteyip istememesine istenmiyorsa, tedavi yeni kıl gelişimini durdurmaya, var olanların ortadan kaldırılmasına ve adet siklusunu düzenlemeye oral kontraseptifler, doğum kontrol FlutamidEğer gebelik isteniyorsa, Hiperandrojenemik kronik ovulasyon sendromlu yumurtlama sorunlu hastalarda sıklıkla yardımcı ovülasyon indüksiyonu yöntemleri, yani yumurtlamayı uyarma tedavisi gerekir. Bu yardım oral klomifen sitrat veya gonadotropinlerin kullanımı ile ilaçlar ve tedavi yöntemleri ise1- Klomen, Klomifen Metformin. HORMON TESTLERİ Hormon Tetkikleri, Hormon İncelemeleri Adet düzensizliklerinin, anormal kanamaların, kısırlığın ve yumurtlama bozukluklarının önemli nedenlerinden birisi hormonal bozukluklardır. Hormonlar arasındaki ve hormonal dengedeki en küçük bir uyum bozukluğu tüm kadındaki tüm hormonal dengeyi ciddi derecede bozulabilmektedir. Bu bozukluk ovulasyonu ve gebe kalmayı önleyebildiği gibi adet siklusunu da Ölçümleri, Hormon Profili Ne Zaman Yapılmalıdır?Adetin veya yapılan hormon ölçümleri bu uyumu gösterme açısından önemlidir. Yumurta hücrelerini büyüten, geliştiren ve yumurtalıklardan östrojen hormonunun salgılanmasına neden olan beyindeki hipofiz kaynaklı FSH ve LH hormonlarının seviyesi hekime istenilen bilgiyi profilinde Hangi Hormonlara Bakılır? Hormon Tahlili ve Hormon Tetkiki Sırasında Hangi Hormonlara Bakılır?Östrogen E2 özellikle siklusun progesteron hormonu ile birlikte embriyonun yerleşmesi için rahim içindeki mukozayı , endometriyumu hastada diğer bazı klinik bulgular varsa ;göğüsten süt gelmesi-galaktore, kıllanma-hirsutizmus,ses kalınlaşması, adet düzensizliği, adet görememe gibi prolaktin , tiroid hormonları , testosteron , DHEA-SO4, 17-OH progesteron , kortizol gibi baska hormon seviyelerine de bakabilir. Genelikle bir “hormon profili” içeriği; FSH, LH, Östrojen, Progesteron, Prolaktin, Testesteron, TSH, T3, T4 hormonlarını içerir.
Androjen, tam tıbbi açıklamasıyla her iki cinste de bulunan ve çoğunluğu böbrek üstü bezinin kabuk kısmı tarafından salgılanan maddedir. Androjenler “erkek hormonları” olarak adlandırılabilir. Ancak bu ad yanıltıcı olabilir. Çünkü hem erkek hem de kadın bedenleri androjen üretir, sadece miktarları farklıdır. Aslında, androjenlerin kadınlarda 200’den fazla etkisi vardır ve kadın bedeninde östrojenlerden daha fazla miktarda bulunur. Başlıca androjenler testosteron ve androstenediondur. Elbette androjen, erkeklerin vücudunda çok daha yüksek seviyelerde bulunur, erkek özelliklerinde ve üreme aktivitesinde önemli bir rol oynar. Testosteron ve androstenedionun dışında diğer androjenler arasında dihidrotestosteron DHT, dehidroepiandrosteron DHEA ve DHEA sülfat DHEA-S bulunmaktadır. Bir kadının vücudunda, androjenlerin ana amaçlarından biri östrojen adı verilen kadın hormonlarına dönüştürülmektir. Kadınlarda androjenler neden var, ne işe yarar? Kadınlarda androjenler yumurtalıklarda, adrenal bezlerde ve yağ hücrelerinde üretilir. Aslında kadınlar bu hormonların çok fazla veya çok azını üretebilir. Şöyle ki, androjen fazlalığı ve eksikliği gibi bozukluklar kadınlarda en sık görülen hormonal bozukluklar arasındadır. Kadınlarda androjenler, ergenliği tetikleyen, kasık ve koltuk altı bölgelerinde kıl büyümesini uyaran hormonal durumda önemli bir rol oynar. Ek olarak; bu hormonların üreme yolu, kemik, böbrekler, karaciğer ve kas da dahil olmak üzere birçok organın işlevini düzenlediğine inanılmaktadır. Yetişkin kadınlarda androjenler östrojen sentezi için gereklidir ve kemik kaybını önlemenin yanı sıra cinsel istek ve doyumu desteklediği bilinmektedir. Androjene bağlı bozukluklar nelerdir? Yüksek androjen seviyeleri Vücutta gereğinden fazla miktarda androjen sorun yaratabilir. Androjen fazla olduğunda; akne, hirsutizm çene veya üst dudak gibi “uygunsuz” yerlerde aşırı kıl büyümesi ve kafadaki saçların incelmesi saçsızlık gibi sorunlar yaşanabilir. “Serbest” testosteron adı verilen yüksek testosteron formuna sahip kadınların yaklaşık % 10’unda, düzensiz olan veya hiç olmayan adet dönemleri, kısırlık, kan şekeri bozuklukları prediyabet ve tip 2 diyabet ile karakterize polikistik over sendromu PCOS vardır. Polikistik over sendromlu PCOS kadınların çoğu aşırı kilolu veya obezken, yalnızca küçük bir bölümü normal vücut ağırlığına sahiptir. Yüksek androjen seviyeleri tedavi edilmediği takdirde; polikistik over sendromlu PCOS olup olmadığına bakılmaksızın insülin direnci ve diyabet, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı gibi ciddi sağlık sorunları ile ilişkilidir. Yüksek androjen seviyesi, polikistik over sendromuna PCOS ek olarak; konjenital adrenal hiperplazi bir kadında görülen adrenal bezleri etkileyen genetik bir bozukluk ve diğer adrenal anormalliklerine ve yumurtalık veya adrenal tümörlere sebep olabilir. Vücut geliştiriciler ve diğer sporcular tarafından performans artışı için bazen kötüye kullanılan anabolik steroidler gibi ilaçlar da hiperandrojenik semptomlara, yani vücutta fazla androjen olmasından kaynaklı sorunlara neden olabilir. Düşük androjen seviyeleri Vücutta olması gerekenden daha düşük androjen seviyeleri; düşük libido cinsiyete ilgide veya cinsel istekte eksiklik, yorgunluk, iyi hissetmeme ve kemik kaybı, osteoporoz ve kırıklara karşı artan duyarlılık gibi etkiler yaratan bir sorun olabilir. Cinsel isteğin azalması ve genel halsizlik gibi semptomların çok çeşitli nedenleri olduğundan, hiperandrojenizm gibi androjen eksikliği genellikle teşhis edilmez. Düşük androjen seviyeleri kadınları her yaşta etkileyebilirken, en sık menopoza geçiş sırasında veya menopozdan önceki zamanı genellikle 2 – 8 yıl tanımlamak için kullanılan “perimenopoz” sırasında ortaya çıkar. Androjen seviyeleri bir kadının 20’li yaşlarında düşmeye başlar ve menopoza ulaştığında, adrenal bezlerde androjen üretimi azaldıkça ve orta döngü yumurtalık androjen artışı tamamen azaldıkça % 50 veya daha fazla düşmüş olur. Menopozdan sonraki 10 yılda daha fazla düşüş olur ve bu da yumurtalık fonksiyonunun sürekli azaldığını göstermektedir. Birçok kadın için bu androjen düşüşünün etkileri arasında sıcak basması ve hızlandırılmış kemik kaybı sorunları yaygın olarak görülür. Bu etkiler çoğunlukla 50’li yaşlarda hissedilirken, bazı kadınlar için 50’li yaşlarının sonlarına veya 60’ların başına gelene kadar belirgin olmayabilir. Düşük androjen seviyeleri nasıl tedavi edilir? Östrojen / testosteron hormonlarının kombinasyonu olan ilaçlar, hem oral yolla almak için tablet şeklinde hem de enjeksiyon formunda bulunmaktadır. Düşük androjen seviyesi tedavilerine yönelik olarak yapılan küçük çaplı çalışmalar, androjen eksiklikleri olan kadınlarda androjen tedavisinin; libido, enerji ve refahı artırmada etkili olmanın yanı sıra kemik kaybına karşı ek koruma sağlamada etkili olduğunu göstermektedir. Bir çalışma, östrojen ve testosteronun kombine şekilde oral formunun alınmasının meme ve endometriyal kanser risklerinin arttığını, ancak bu risklerin diğer tedavi formlarında görülmediğini göstermiştir. Yani bu çalışmaya göre, düşük androjen seviyesi tedavisinin enjeksiyon şeklinde alınmasının kanser riskinin artırmadığı söylenebilmektedir. Testosteron ayrıca AIDS ile ilişkili etkili bir tedavidir ve adet öncesi sendromu PMS ve otoimmün hastalıkları tedavi etmek için çalışmalar yapılmaktadır. Adet öncesi sendromu yaşayan kadınlar, adet döngüsü boyunca normalin altında testosteron seviyelerine sahip olabilir, bu da bir testosteron takviyesinin yardımcı olabileceğini düşündürür, ancak bu tür tedavilerin etkili olduğu henüz kanıtlanmamıştır. Androjen bozuklukları nasıl teşhis edilir? Bir kadının vücudunda androjen seviyeleri normal, çok yüksek hiperandrojenizm veya çok düşük hipoandrojenizm olabilir. Bir doktor, belirtilerin anormal seviyeler gösterip göstermediğini değerlendirebilir ve hormon seviyelerini ölçmek için bir kan testi isteyebilir. Ancak kan testlerinden elde edilen sonuçlar genellikle yanıltıcıdır ve kesin olmayabilir. Çünkü kadınlarda “normal” androjen seviyelerinin kendini nasıl gösterdiğine, bunun nasıl olduğuna dair net bir veri yoktur. Ayrıca androjen seviyeleri kadının yaşına, adet döngüsünün zamanlamasına ve menopozal durumuna bağlı olarak dalgalanır. Bununla birlikte erkeklerde testosteronu ölçmek için optimize edilmiş birçok standart laboratuvar testi, kadınların seviyelerini doğru bir şekilde ölçecek kadar duyarlı olmayabilir. Sonuç olarak, çok düşük seviyelerden ziyade çok yüksek androjen seviyelerini teşhis etmek daha kolaydır. Yüksek androjen seviyesi nelere sebep olur? Hiperandrojenik bir durumu olduğundan şüphe edenlerin, bir tanı yaptırması, bir tedavi planı oluşturması ve tedaviye başlaması çok önemlidir. Hiperandrojenizm sorunu, kadında genellikle üst dudağında ve çenesinde istenmeyen kıllar gibi rahatsız edici kozmetik semptomlara sebep olabilir. Psikolojik olarak, hiperandrojeneminin klinik belirtileri kalıcı akne, aşırı yüz veya vücut kılları, saç derisi ve obezite üzerindeki saç dökülmesi genç kızlarda ve üreme çağındaki kadınlarda yıkıcı etkisi olabilir ve düşük benlik saygısı, kaygı, depresyon ve antisosyal davranışa sebep olabilir. Aşırı, rahatsız edici cinsel gerginliği, isteksizliği olan kadınların da yüksek düzeyde androjenleri olabilir. Hiperandrojenik durumlar da insülin direnci diyabetin öncüsü, diyabet ve kalp hastalığı gibi ciddi sağlık sorunları ile ilişkilidir. Hiperandrojenik sendromlarda, semptomlar bir şekilde tedavi edilse bile sıklıkla teşhis edilmez. Örneğin, glikoz toleransı açısından değerlendirilmeden veya adet düzenliliği hakkında soru sorulmadan sivilce sorunu için tedavi edilebilir. Bazı hiperandrojenik semptomları birleştirmek, daha entegre bir değerlendirme ve tedavi yaklaşımı istenebilir. Androjen yüksekliği Hiperandrojenizm belirtileri ve semptomları nelerdir? Hirsutizm aşırı yüz veya vücut kılı, Kalıcı akne ve / veya yağlı cilt, Alopesi kafada saç incelmesi, azalması, İnsülin direnci, Akantozis nigricans kaba, koyu pigmentli cilt bölgeleri, Yüksek tansiyon, Düşük HDL kolesterol “iyi kolesterol” ve yüksek LDL kolesterol “kötü kolesterol”, Karın bölgesinde aşırı yağlanma ve obezite, Düzensiz veya eksik adet dönemleri veya sık sık atlanan döngüler, Klitorisin genişlemesi, Derin veya kısık ses Yüksek androjen seviyesi olan kadının semptomları düzensiz veya eksik adet dönemleri şeklindeyse, hiperandrojenizm ile ilişkili en yaygın durum olan polikistik over sendromu PCOS olabilir. Adet düzensizliği seyrek veya eksik yumurtlamayı göstermektedir. Bu da polikistik over sendromunu genellikle tedavi edilebilir olan kadın kısırlığının önde gelen bir nedeni yapar. Hiperandrojenizmi olan bazı kadınlar kendiliğinden yumurtlama yapabilir ve gebelik oluşabilir. Bununla birlikte, yüksek androjen seviyelerine sahip kadınların gebeliklerinde düşük yapma riski de yüksektir. Hiperandrojenik semptomlara konjenital adrenal hiperplazi CAH adı verilen genetik bir hastalık da neden olabilir. Şiddetli vakalar, genç yaşta genital malformasyon ve virilizasyon sakal, akne gibi aşırı etkilere neden olabilir. Daha hafif hiperandrojeni vakaları; muhtemelen normal dışı sakal, düzensiz dönemler ve yüksek tansiyon gibi semptomlarla birlikte polikistik over sendromuna çok benzerdir. Hafif konjenital adrenal hiperplazi CAH sorunu olan kadınlar da; ebeveynlerinden daha kısa boylu olabilir, enfeksiyonlara karşı savunmasız olabilir, aynı zamanda daha kare omuzlar ve dar kalçalarla biraz “erkeksi bir yapıya” sahip olabilirler. Androjen yüksekliği önemsenmesi gereken ciddi bir sorundur! Kapsamlı bir tıbbi öykü ve fizik muayene en önemli başlangıç tanı bilgilerini sağlar. Bu bakımdan laboratuvar testleri genellikle kanda çok fazla androjen anlamına gelen tıbbi bir terim olan hiperandrojeneminin varlığını doğrulamaya yarar. Total ve serbest testosteron için kan testi; bir lipit profili kolesterol seviyelerini ölçmek için, luteinize edici hormon LH, folikül uyarıcı hormon FSH, prolaktin ve açlık glikoz testini içerebilir. DHEA veya bunun sülfat formu DHEAS gibi anormal androjen salgılanma yerlerini belirlemek için çeşitli endokrin fonksiyon testleri de istenebilir. Tiroid testleri genellikle değerlendirmeye dahil edilir. Enflamasyon aynı zamanda polikistik over sendromunun bir bileşenidir. Bu nedenle de doktor bazı inflamatuar belirteçleri de ölçmek isteyebilir. Östrojen ve progestin bazen hormon replasman tedavisi veya HRT olarak adlandırılır veya sadece östrojen içeren terapi ET ve östrojen içeren doğum kontrol haplarından oluşan hormon tedavisi HT yüksek androjen sorunu olanlar için tedavi seçenekleridir. Oral östrojenler, karaciğerde testosteron ve östrojeni bağlayan bir protein olan seks hormonu bağlayıcı globulin SHBG seviyelerini artırır. Bu da semptomları tetikleyebilecek serbest testosteron seviyelerini azaltır. Genellikle astım veya iltihaplanma için reçete edilen glukokortikoidler kortizon, androjen üretimini de baskılayabilir. Androjen eksikliği nedir, neden olur, nelere sebep olur? Kadınlarda androjen seviyeleri 20’li yaşlarında zirve yapar. Daha sonra kadının hayatı boyunca devam eden günlük androjen üretiminde bir düşüş başlar. Androjen seviyelerinde ani bir düşüşün meydana geldiği tek durum yumurtalıklarının ameliyatla çıkarıldığı durumdur. Zira tüm androjenlerin yaklaşık yarısı kadının adrenal bezlerinde ve yarısı yumurtalıklarında üretilir. Kadın menopoza girdiğinde, kanda androjen seviyeleri zirvede olduğu değerin yaklaşık yarısı kadar olur. Kadınlarda üreme çağında ve menopozdan sonraki düşük androjen seviyeleri, göze çarpan üç semptomla sonuçlanır. Bunlar düşük libido, yorgunluk ve daha az huzur duygusu olabilir. Düşük androjen seviyeleri kemik kaybına ve osteoporoza ince, kırılgan kemiklere neden olan bir hastalık sebep olur. Muhtemelen yumurtalık yetmezliği veya yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılması durumlarında bazı kadınlarda aşırı kemik kaybı fenomeni de düşük androjen seviyesi ile açıklamaktadır. Düşük cinsel dürtü ve vajinal kuruluk, menopoza geçiş sırasında bazı kadınların yaşadığı iki yaygın semptomdur ve bu durum cinselliği rahatsız veya ağrılı hale getirir. Bu değişiklikler düşük östrojen ve düşük androjen seviyeleri ile ilişkilendirilmiştir. Aşağıdaki değişikliklerden herhangi birini yaşayan kadınlar doktora başvurmalılar Vajinanın seks öncesinde veya sırasında yağlanmasının uzun sürmesi, Vajinal yağlama miktarının daha az olması, Vajinal penetrasyon sırasında rahatsızlık veya ağrı olması, Daha az seks yapma isteği olması, Cinsel uyarmaya daha az tepki veriyor olması, Orgazma ulaşmakta zorluk çekiyor olması gibi durumlarda doktora başvurulmalıdır. Androjen eksikliği nasıl teşhis edilir? Androjen eksikliğini teşhis etmek için doktor düşük libido ve yorgunluk gibi belirtileri dikkate alacaktır. Benzer semptomlara neden olabilecek diğer koşulların da göz önünde bulundurulması gerekecektir. Testosteron ve Seks Hormon Bağlayıcı Globulin SHBG için kan testleri muhtemelen değerlendirmenin bir parçası olacaktır. SHBG testosterona bağlanır ve hücresel eylemleri etkilemek için daha az kullanılabilir hale getirir. SHBG seviyeleri menopozdan sonra oral östrojen tedavisine veya oral kontraseptiflere yanıt olarak önemli ölçüde değişebilir. Bazı kadınlarda SHBG değişiklikleri daha hafif düzeydedir ve serbest androjen seviyeleri üzerinde minimum etkiye sahiptir, diğerlerinde ise büyük ölçüde artabilir ve cinsel dürtü azalması veya azalmış serbest testosteron, akne ve hirsutizm gibi yan etkilerin azalmasına neden olabilir. Hipoandrojenik kadınlarda testosteron için kan testi problemlidir. Doktorlar, kadınlarda nelerin düşük androjen seviyesine sebep olduğuna dair bir fikir birliğine varmamıştır. Bu bakımdan piyasada bulunan birçok laboratuvar testiyle ölçülmesi zordur. Bu nedenle Endokrin Derneği Klinik Uygulama Kılavuzları da aslında androjen eksikliğinin resmi tanısı koyulmasını önermemektedir. Androjen eksikliği neden olur? Androjen eksikliğinin nedenleri çeşitlidir. Düşük androjenin en yaygın nedeni ise yaşlanmaktır. Androjen eksikliğinin belirtilerinin kadını rahatsız etmesi durumunda, doktor androjen replasmanına karar verebilir. Androjen eksikliği aşağıdaki durumlarda özel bir sorun olabilir Yumurtalıklar çıkarıldığında, Erken menopoz geçirildiğinde genellikle 40 yaşından önce meydana gelen menopoz olarak tanımlanır, İki X kromozomundan biri veya bir kısmı eksik olduğunda ortaya çıkan kızdan birinde meydana gelen genetik bir büyüme bozukluğu olan Turner sendromu olması durumunda bir kadın için iki X kodu, bir erkek için bir XY yumurtalıklar gelişemez, Menopoz sonrasında, Kanser için kemoterapi veya radyasyon tedavisi gördüğünde androjen eksikliği görülür. Düşük testosteron ile ilişkili diğer durumlar arasında hipotalamik amenore aşırı diyet ve egzersizden kaynaklı olarak adet kanamasının olmaması ve hiperprolaktinemi kadın emzirirken süt üretimini yönlendiren hormon olan yüksek prolaktin seviyeleri ile karakterize edilir bulunur. Ek olarak çeşitli hipofiz bezi tümörleri düşük testosteron üretimi ve diğer hormonlarla da ilişkilidir. Bazen androjen eksikliğinin belirgin bir nedeni yoktur. Aksi takdirde, üreme çağındaki sağlıklı kadınlar, kan testleri ile doğrulanabilen ve düşük libido ve yorgunluğun diğer potansiyel nedenleri ortadan kaldırıldıktan sonra düşük androjen seviyesinden mustarip olabilir. Düşük libido ve yorgunluğun diğer potansiyel nedenlerini dışlamak için doktor, hastaya geçmiş psikolojik veya ilişki sorunları hakkında soru sorabilir ve depresyon, hipotiroidizm, demir eksikliği gibi diğer olası yorgunluk nedenlerini kontrol edebilir. Postmenopozal dönemde olan ve hormon replasman tedavisi alan tek başına östrojen veya bir östrojen / progestin kombinasyonu alan kadınlarda doktor, östrojen hormonu seviyesinin yeterince yüksek olduğundan emin olmak için östrojeni kontrol edilebilir. Oral estrojenler oral estradiol ve konjuge östrojenler konjuge at estrojeni veya sentetik konjüge estrojenler veya esterleştirilmiş östrojenlerle tedavi zor olabilir. Çünkü oral estrojenler, ölçülmesi zor olabilen östrorona metabolize edilir, konjuge ve esterleştirilmiş östrojenler büyük ölçüde piyasada bulunan hormon testlerinde ölçülemeyen östrojenik bileşiklerdir. Transdermal östrojenler yamalar, jeller, enjeksiyonlar gibi ticari laboratuvar testleri ile daha kolay değerlendirilir. Androjen bozuklukları nasıl tedavi edilir? Androjen bozuklukları tam olarak tedavi edilemez, ancak genellikle ilaçla dengelenebilir. Aşırı kilolu olan kadınlarda, vücut ağırlığında % 5 – 10 kadar azalma olması, androjen fazlalığı olan bazı kadınlarda doğurganlığı geri kazandırabilir ve hirsutizm sorununu azaltabilir. Östrojen ve progestin içeren haplarla tedavi Androjen bozukluğu tedavisi oral kontraseptifleri de içerebilir. Üreme çağında olan, doğru oral kontraseptif seçimi hiperandrojenik semptomlarını azaltabilmekte, ancak yanlış ilaç tercihinde sorunlar daha da kötüleşebilmektedir. Oral kontraseptifler veya doğum kontrol hapları, çoğunlukla kombinasyon haplarıdır, hem östrojen hem de progestin içermektedir. Kullanılan östrojen, hemen hemen her formda değişen dozlarda etinil estradioldür. Ancak çeşitli dozlarda da çok sayıda progestin kullanılır. Burada temel olan dahil edilen progestin türüdür. Bazı progestinler androjenleri taklit edebilir ve semptomları daha da kötüleştirebilir. Ancak bazıları bu problemden kaçınır, doğum kontrol haplarındaki östrojenin seks hormonu bağlayıcı globulin SHBG seviyelerini yükseltmesine, serbest testosteronun kan seviyelerini azaltmasına ve semptomları iyileştirmesine yardım eder. Standart doz doğum kontrol hapları, 35 mcg etinil estradiol içeren bu durumlarda, daha düşük dozlarda etinil estradiol içeren haplara kıyasla tercih edilebilir. Androjen etkisi olmayan ve norgestimate, drospirenon veya desogestrel gibi SHBG’yi yükselttiği bilinen progestinli bir hap formülasyonu hakkında doktordan bilgi almak gerekir. Spironolakton ile tedavi Bazı kadınlar için, yüksek androjen seviyelerinin en rahatsız edici semptomları akne ve hirsutizmdir. Bu semptomları olan kadınlar için spironolakton Aldakton veya Spironol reçete edilebilir. Bir diüretik olan ilacın birkaç yan etkisi vardır ve yüksek dozlarda yağlı cildi temizleyebilir, istenmeyen kılları daha ince hale getirebilir. Spironolakton ve oral kontraseptiflerin kombinasyonu sıklıkla kullanılır. Bununla birlikte gebe kalmak isteyen kadınların bu ilacı almaması gerekir. Zira hem gebelik oluşumunu zorlaştırabilir hem de hamilelikte rahimdeki bebeğe zarar verebilir. Kıl büyümesi üzerindeki etkilerin görülmesi yaklaşık dokuz ay kadar sürebilir ve en iyi etkiyi elde etmek için bir yıl kadar beklemek gerekebilir. Bu süre zarfında kıllar görünür, ancak genellikle daha yavaş büyür, daha hafif ve daha ince olur. Elektroliz veya tekrarlanan lazer tedavileri saçlardan uzun süre veya kalıcı olarak kurtulmanın tek yoludur. 5- alfa redüktaz inhibitörleri 5-alfa redüktaz inhibitörleri adı verilen bir ilaç sınıfı, bazı kadınlara sadece aşırı dikkatle alınmaları durumunda tedaviye yardımcı olabilir. Bu ilaçlar testosteronun dihidrotestosterona DHT dönüştürülmesi için çok önemli olan bir enzimi inhibe eder. Finasterid Propecia ve Proscar ve flutamid Eulexin bu sınıftadır. Propecia da erkek tipi kellik için bir tedavi olarak reçete edilirken, erkeklerde prostat büyümesini ve kanseri aşırı androjen seviyeleri ile şiddetlenir tedavi etmek için tasarlanmıştır. Bu ilaçlar, kadınlarda kullanım için özel olarak onaylanmamıştır ve üreticiler bunları alan kadınlara karşı birtakım tavsiyede bulunmaktadır. Eğer doktor bu ilaçları reçete ederse, doğum kontrolü konusunda özellikle dikkatli olunmalıdır. Çünkü bu ilaçların her ikisi de doğum kusurlarına neden olur. Flutamid, nadiren de olsa ölümcül karaciğer toksisitesine yol açabilir. Konjenital adrenal hiperplazi CAH tedavisi biraz daha karmaşıktır. Çünkü CAH sadece yüksek androjen seviyeleri ile değil, aynı zamanda diğer iki hormon olan kortizol ve aldosteron ile de karakterizedir. Yetişkin bir kadında tedavi, eksik kortizolü telafi etmek için prednizon gibi bir glukokortikoid içerebilir. Androjen eksikliği tedavisi Androjen eksikliği olanlar, hormonal bir takviyenin faydaları, böyle bir ilacın kendisi için doğru olup olmadığını araştırmalı, uzman kontrolü olmadan ilaç ya da takviye alınmamalıdır. Testosteron takviyeleri ile tedavi Tipik olarak sadece osteoporozu önlemek için reçete edilmemesine rağmen, testosteron takviyelerinin çeşitli çalışmalarda sadece kemik kaybını yavaşlatmakla kalmayıp, aynı zamanda postmenopozal kadınlarda ve cerrahi olarak menopozlu kadınlarda kemik oluşumunu teşvik ettiği gösterilmiştir. Bitkisel karışımlar Bazı eczanelerde, hormonun daha hedefe yönelik olarak verilmesi için vulvaya uygulanan testosteron kremleri bulunabilir. Ancak bu tür formüller çok yaygın olarak bulunmaz ve de tam olarak etkisi konusunda soru işaretleri bulunmaktadır. Bu karışımların etkin olup olmadığı ve özel olarak yapılmış karışımların her seferinde tam olarak aynı içerikte olup olmayacağı konusunda güvenliği gösteren veri eksikliği vardır. Östrojen ve testosteron kombinasyonu hapları Androjen eksikliği ile mücadeleye yardımcı olabilecek reçeteli bir kombinasyon östrojen esterlenmiş östrojenler ve testosteron oral metiltestosteron hapı da vardır. Bu haplar, bu tür kullanımlar için resmi olarak onaylanmamıştır ve potansiyel olarak büyük ölçüde değişebilir. Tıp dünyasında östrojen ve testosteron kombinasyonunun faydalarının, meme ve endometriyal kanser riskinin artması, kan kolesterolü ve karaciğer toksisitesi üzerindeki olumsuz etkileri içerebilecek risklere göre daha ağır basıp basmadığına dair çelişkili kanıtlar ve görüşler vardır. Yani androjen eksikliğini tedavi etmeye çalışırken, meme ve endometriyal kanser riski, kan kolesterolü ve karaciğer toksisitesinin olumsuz etkilenmesi gibi riskler göz ardı edilemez. Bu konuda yapılan pek çok çalışmadan elde edilen bilgiler, hipoandrojenizmi tedavi etmek için kullanılan östrojen ve androjen kombinasyonunun meme kanseri riskini artırabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, diğer çalışmalar ise androjenlerin meme kanseri riskini azaltabileceğini gösterdi. Kadın sağlığına dair yapılan takip çalışmaları, östrojen alan ve progestojen almayan kadınların kardiyovasküler hastalık KVH ve meme kanserinde önemli bir azalma gösterdiğini bulmuştur. Bu da östrojenlere eklenen androjenlerin yeniden değerlendirilmesine neden oldu. Ama yine de bu konuda net bir karara varmak için androjenler veya östrojen artı bir androjen içeren herhangi bir ilacın kanserler bakımından güvenliğinden bahsedilmesi için daha fazla zamana ve araştırmaya ihtiyaç vardır. Dehidroepiandrosteron DHEA tedavisi Androjen eksikliği olan kadınlar, adrenal bezler tarafından üretilen bir hormon olan dehidroepiandrosteron DHEA ile tedaviden yararlanabilir. DHEA, ABD’de reçetesiz satılan bir üründür ve FDA tarafından resmi olarak önerilmemektedir. Bu ürünün androjen eksikliğinin sebep olduğu cinsel işlev bozukluğu gibi yan etkileri artırabileceği düşünülmektedir. Bununla bakımdan her ne kadar reçetesiz alınabiliyor olsa da, doktor önerisi olmadan kullanılmamalıdır. Mevcut preparatlarda bulunan DHEA’nın miktarı ve kalitesi, kontaminantlar veya kıvam için rutin olarak izlenmez veya test edilmez. Bu nedenle doktorların DHEA’nın kan seviyelerini, metabolik ürünlerini östrojenler ve androjenler ve hormon kullanılıyorsa yan etkileri izlemesi önemlidir. DHEA kadınlarda östrojen ve testosterona dönüştürüldüğünden, DHEA alırken bu hormonların seviyeleri de ölçülmelidir. Androjen eksikliği olan erkeklerde ve kadınlarda DHEA takviyesinin yararları üzerine yapılan çalışmaların sonuçları karışıktır. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda, kadınlarda hipoandrojenizm semptomlarının tedavisinde oral DHEA’nın etkinliği için ikna edici bir kanıt bulunmamıştır. Androjen takviyelerinin yan etkileri nelerdir? Androjen takviyeleri genellikle kadınlar için reçete edilen dozajlarda güvenlidir. Ancak olası yan etkiler arasında; yüzde tüylenme, sesin kalınlaşması, saç incelmesi ve akne gibi sorunlar bulunur. Androjen takviyelerinin kozmetik olmayan yan etkileri arasında; sıvı retansiyonu, karaciğer toksisitesi ve periyodik olarak izlenmesi gereken kolesterol seviyelerindeki olumsuz değişiklikler sayılabilir. Eğer yan etki ortaya çıkarlarsa, daha düşük androjen dozları ile en aza indirilebilir veya ortadan kaldırılabilir ve genellikle tedavinin kesilmesi sorun biter. Daha yüksek dozlarda androjen takviyesi alımı, çok fazla sesin kalınlaşmasına veya geri dönüşü olmayan klitoral genişlemeye neden olabilir. Bununla birlikte bu sorunlar genellikle kadınlar için uygun şekilde reçete edilen dozlarda görülmez. Androjen takviyelerinin erken dönem yan etkileri tedavinin ilk 90 gününde görülenler genellikle yağlı cilt veya hafif akne şeklindedir. Bu etkiler geçici olabilir ve kendi başlarına kaybolabilir. Eğer ortaya çıkarsa, daha ciddi yan etkiler oluşmadan önce dozu düşürmek için doktorla konuşmak önerilir. Testosteron yamaları, cilt jelleri ve kadınlarda androjen seviyelerini artırabilecek vajinal fitiller veya kremler üzerinde araştırmalar hala devam ediyor. Testosteron içeren cilt jelleri, burun spreyi ve vajinal fitiller ile ilgili klinik çalışmalar devam ederken FDA onayı bekleniyor. Aynı zamanda DHEA içeren vajinal fitiller de vulvar ve vajinal atrofi açısından araştırılmaktadır. Androjen takviyeleri, özellikle hirsutizm, akne veya incelmiş saç gibi androjen fazlalığı belirtileri olan, cinsel isteğinde düşüş olan ve kendini sürekli yorgun hisseden herkes için kesin çözüm değildir. Özellikle de hamilelik ya da emzirme dönemi gibi durumlarda bu tür ilaçların kullanılması sakıncalıdır. Androjen bozuklukları önlenebilir mi? Araştırmacılar hala androjenlerin kadınlardaki rolünü ve androjen bozukluklarının doğasını tam olarak karakterize etmek için çalışmaktalar. Bununla birlikte androjenle ilgili bozuklukların en kötü sonuçlarından bazılarını önlemek mümkün olabilir. Hiperandrojenik olanlar androjen yüksekliği olanlar; glikoz intoleransı, diyabet ve yüksek kolesterol için daha yüksek risk altında olabilir. Androjen seviyesini düşüren ilaçlar bu riskleri azaltabilir. Ancak bu durumları izlemek ve riski azaltmaya yardımcı olabilecek yaşam tarzı değişiklikleri diyet ve egzersiz gibi hakkında doktorla görüşmek işe yarayabilir. Hipoandrojen olanlarda androjen eksikliği olanlar; testosteron takviyesi kemik kaybını ve osteoporozu önlemeye yardımcı olabilir, cinsel yaşamda ve enerji seviyelerinde bir artış sağlayabilir. . Androjen hakkında bilinmesi gerekenler Androjen, sadece bir erkek cinsiyet hormonu değildir ve androjenler; yumurtalıklarda, adrenal bezlerde ve diğer dokularda üretildiklerinden kadın vücudu için de doğaldır. Testosteron muhtemelen daha önceden duyulmuş olan androjendir. Diğer androjenler arasında; dihidrotestosteron DHT, androstenedion ve dehidroepiandrosteron DHEA ve DHEA sülfat DHEA-S bulunur. Androjenler ergenlik çağındaki büyüme evresinden kısmen sorumludur ve üreme yolu, kemik, böbrekler, karaciğer ve kas dahil olmak üzere birçok organın işlevinin düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Androjenlerin bir kadının cinsel dürtü veya libido, bilişsel yetenekleri, enerji seviyesi ve refah duygusunda önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Androjenler, doğrudan veya dolaylı olarak östrojene dönüşüm yoluyla kemik hücrelerini veya kemik hücrelerini çevreleyen ortamı etkiler ve daha iyi kemik sağlığına imkan verir. Vücutta androjen üretimi yaşlandıkça düşer. Menopoza ulaşıldığında, 20’li yaşlardaki zirveden % 50 veya daha fazla düşmüş olur. Androjen seviyelerinde ani bir düşüşün gerçekleştiği tek durum, yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarmış olmasıdır tüm androjenlerin yaklaşık yarısı kadının adrenal bezlerinde ve yarısı da yumurtalıklarında üretilir. Androjen takviyesi alındığında sakal büyümesi, kafadaki saçların incelmesi ve sesteki değişiklikler gibi yan etkilere dikkat etmek gerekir. Alınan androjen dozu çok yüksekse, kolesterol seviyeleri üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Androjen bozukluklarının tedavisi için doğru oral kontraseptif seçimi yapmak, hiperandrojenik semptomları azaltabilir, yanlış seçim ise sorunları daha da şiddetlendirebilir. Burada anahtar rol oynayan bileşen, dahil edilen progestin türüdür. Progestin bileşeni drospirenon, desogestrel veya norgestimate olan bir hap formülasyonu için doktorla konuşmak gerekir. Hiperandrojenizm belirtileri olanlar hirsutizm, akne ve / veya düzensiz dönemler mutlaka vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Eğer semptomlar polikistik over sendromundan kaynaklanıyorsa, kalp hastalığı ve diyabet için daha yüksek risk olabilir. Kadınlar neden androjenlere ihtiyaç duyar? Androjenler daha önce “erkek cinsiyet hormonları” olarak düşünülüyordu. Ancak şimdi kadınlarda androjen seviyeleri her ne kadar erkeklerden çok daha düşük olsa da, önemli bir rol oynadıklarını biliyoruz. Kadınlarda androjenler; cinsel dürtüyü sağlıklı bir seviyede tutmak, yorgunluğu önlemek ve bir kadının genel refah duygusuna katkıda bulunmak da dahil olmak üzere 200’den fazla hücresel etkiye sahiptir. Ayrıca kemik kaybını ve kemik hastalığını önler ve östrojen oluşumunda rol oynar. Vücut yeterli androjen üretmezse ne olur? Cinsel dürtü veya libido düşebilir ve genel refah duygusunda düşüş, yorgunluk hissi olabilir. Düşük androjen seviyeleri kemik kaybına ve kemik hastalığına katkıda bulunabilir. Vücut çok fazla androjen üretirse ne olur? Kadınlarda androjen seviyeleri yirmili yaşlarında zirve yapar. Daha sonra bir kadının hayatı boyunca devam eden günlük üretimde bir düşüş başlar. Androjen seviyelerinde ani bir düşüşün meydana geldiği tek durum, yumurtalıkların çıkarılmış olmasıdır. Zira tüm androjenlerin yaklaşık yarısı kadının adrenal bezlerinde ve yarısı yumurtalıklarında üretilir. Kadın menopoza girdiğinde, kan androjen seviyeleri zirvedeyken olanın yaklaşık yarısıdır. Androjen seviyeleri normal aralığın üzerine çıktıkça, yüz kıllarında artış, androjenik alopesi saçlarda azalma, akne ve yağlı cilt gibi olumsuz etkiler görülebilir. Bu kozmetik etkilere ek olarak androjen fazlalığı; polikistik over sendromu PCOS ile ilişkili ise, yumurtlama olmadığını gösteren düzensiz adet dönemleri olabilir. Hiperandrojenizm veya polikistik over sendromu kalp hastalığı, glikoz intoleransı ve diyabet riskine sebep olabilir. Hipoandrojenizmi tedavi etmek için ilaç var mı? Evet, oral metiltestosteron esterleştirilmiş östrojenlerle kombinasyon halinde reçete edilen ilaçlar vardır. Bununla birlikte bu kombinasyonun riskleri olabilir. Bu sebeple de bu tedaviyi düşünenler bu riskleri doktorla konuşmalılar. Ek olarak, hem östrojenlere hem de androjenlere dönüştürülen bir hormon olan DHEA çoğunlukla reçetesiz satılmaktadır. Ancak bunlar FDA tarafından önerilmemektedir. Bu nedenle bu hormonu alan herkes için serum estradiol ve testosteron seviyelerinin ve yan etkilerin izlenmesi önemlidir. Aynı zamanda eczanelerde bazı karışımlar ve kremler de bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki, otoriteler tarafından güvenliği onaylanmamış ilaçlar ve takviyeler pek çok risk barındırmaktadır. Androjen bozuklukları tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkileri nelerdir? İlacın dozu çok yüksekse, sakal büyümesi, akne veya yağlı cilt, klitoral genişleme ve hassasiyet veya sesin kalınlaşması gibi hiperandrojenizm belirtileri yaşanabilir. Androjen takviyeleri de kolesterol seviyelerini olumsuz etkileyebilir böylece kalp hastalığı riski artar. İlaç kullanımında herhangi bir yan etki fark edilmesi durumunda, derhal doktora bildirilmelidir. Daha düşük bir doz genellikle yan etkileri çözebilir ve ilaç almayı bırakmak yan etkileri ortadan kaldırabilir. Hipoandrojenizm belirtileri olduğu halde doktor ilaç ya da takviye reçete etmeyebilir mi? Düşük androjen seviyelerinin belirtileri; azalmış libido ve enerji, halsizlik hissi ve diğer birçok bozukluk olabilir. Doktor, özellikle 40 yaşın altındayken ve yumurtalık yetmezliği gibi hipoandrojenizme neden olacak başka bir durum yoksa, testosteron replasmanını düşünmeden önce dikkatli olmalıdır. Doktor bu tür bir durumda hastanın sağlık geçmişini araştırmak ve hipotiroidizm, demir eksikliği gibi durumlara bakmak için testler isteyebilir. Zira sorun hipoandrojenizm değilse, ilaç kullanımı ve sonrasında yaşanacak yan etkileri önlemiş olur. Hiperandrojenizm tedavisi için ilaç kullanılabilir mi? Evet, çeşitli ilaçlar testosteronu azaltmaya veya aktif bir forma dönüşmesini önlemeye yardımcı olabilir. Oral doğum kontrol hapları drospirenon, desogestrel veya norgestimate ile; bir diüretik olan spironolakton Aldakton veya Spironol ve prostat büyümesi, prostat kanseri ve erkek tipi kellik tedavisinde erkeklerde kullanılan flutamid Eulexin ve finasteride Propecia gibi ilaçlar hiperandrojenizm tedavisinde kullanılır.
Testosteron ve östrojen hakkında bilgi verebilir misiniz? Testosteron erkeklik hormonu, östrojen ise kadınlık hormonudur. Östrojen ve testosteron steroid grubu hormonlardır. Vücutta ön maddeleri kolesteroldür. Yumurtalıklar ve böbrek üstü bezleri kolesterolü enzimlerle dönüştürerek testosteron ve östrojeni üretirler. Testosteron ve östrojen insan vücudu tarafından üretilebileceği gibi laboratuar koşullarında sentetik olarak da üretilebilinir. Doğada hiçbir şey siyah ve beyaz kadar net ayrılmadığı gibi cinsiyet hormonları da birbirlerinin tam zıttı değildirler. Testosteron ve östrojen sex hormonları dediğimiz geniş bir hormon grubu içerisinde yer alırlar. Erkek tipi yani androjen hormonları testosteron, dihidrotestosteron, androstenedion, 17 alfahidroksiprogesteron ve dehidroepiandrosteronu kısaltılmışı DHEA kapsar. Kadın tipi yani östrojen hormonları estradiol, estriol, estron ve türevlerini kapsar. Hem androjenler hemde östrojenler hem erkeklerin hem de kadınların vücudunda bulunurlar ve bunlara sex hormonları denilir. Ancak erkek ve kadınlarda gerek östrojenlerin gerekse androjenlerin miktarları birbirlerinden çok farklıdır. Erkeklik hormonu testosteron erkeklerde yüksek miktarlarda kadınlarda ise düşük miktarlarda salgılanır. Tam tersi olarak erkeklerde de kadınlık hormonu östrojen çok düşük düzeylerde salgılanır. Bu normalde görülen düşük salgılanma düzeylerinde bir hastalık neticesinde artma gerçekleşirse ortaya hormon dengesizlikleri çıkar. Sex hormonlarının %80’i yumurtalıklardan, %20’si ise böbrek üstü bezlerinden salgılanır. Sex hormonları bireyin penis veya vaginasının görüntü, renk ve büyüklüğü gibi cinsel organların şeklini, meme gelişimi gibi ikincil seks karakterlerini; boy büyümesi ve vücutta yağ miktarı ve yağın kalçalara dağılıp dağılmaması gibi cinsellik dışı etkileri gerçekleştirirler. Cinsel organların dış görünüşü yanında testosteron ve östrojenler daha biz dünyaya gelmeden anne karnında beyin üzerine çalışarak iz bırakırlar, böylece bebek ve çocukların ileri yaşamlarında cinsel kimliklerinin gelişmesinde rol oynarlar. Cinsel kimlik erkek çocuğunun daha bebek ve çocukken kendisini erkek olarak tanımlayıp, erkek oyuncakları ile oynaması, erkek arkadaşları tercih etmesi, kız çocuklarından farklı olduğunu bilmesidir. Kız çocukları da östrojenin anne karnında ve erken çocukluk döneminde yaptığı etki ile kendilerinin kız olduklarını çocukluktan itibaren bilmektedirler. Testosteron veya östrojende yani seks hormonlarında gerek doğuştan gelebilecek gerekse sonradan başlayacak bir problem bireyin ileri hayatını yönlendirerek, karşı cinsle ilişkilerini çıkmaza sokabilecek aksaklıklara ve kendisini hiç yaşamak istemediği duyguların içinde bulmasına yol açar. Testosteron ve östrojende bir sorun varsa bundan beyniniz yani içinde bulunduğunuz ruh hali ve zekanız direk olarak etkilenir. Östrojen ve testosteron kadın sağlığı açısından neden önemli? Vücutta hormonlar ahenk içinde çalışır. Kadınlarda cinsel hormonların salgısı oldukça karışıktır. Bebeklik ve çocukluk çağında östrojenin fizyolojik bir rolü yoktur. Salgılanıp salgılanmaması çocukluk çağında sağlık için önemli değildir. Yani çocuğunuzda doğuştan gelen bir östrojen sorunu varsa bunu anlamanız imkansız gibidir. Tek anormal durum boy kısalığı olabilir. Ergenlik çağında vücudun orkestra şefi dediğimiz hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonları genç kızlarda yumurtalıkları uyararak östrojen salgısını başlatır. Genç kızlarda boy büyümesi erkeklere nazaran ergenliğin başında başlar, hızlı olur ve daha çabuk biter. Östrojenin etkisi ile genital bölgede kıllanma, kalça bölgesinde yağlanma, memelerde büyüme, meme başının renginde koyulaşma ve gelişme görülür. Vücut hatları yuvarlaklaşır, meme ve kalçalar dolgunlaşır. Yumurtalıkların hacmi artar, rahim iç ve dıştan kalınlaşır, vagina boy olarak uzar ve içindeki hücreler kayganlığı sağlayan mukus maddesini salgılar. Kadınlarda ergenliğin son noktası olarak adet kanaması gerçekleşir ve bununla beraber boy büyümesi durur. Genital organlar çocuk formundan çıkar, cinsel birleşmeye uygun hale gelir. Östrojen kadın psikolojisi üzerine son derece etkilidir. Beyine etki ederek özellikle geometrik zekanın gelişimine, aşk tutkunluğunun, sevecen duyguların ve ana rolunün gelişmine katkıda bulunur. Östrojen sayesinde kadınlar sevgiyi önemserler, agresif davranışlar sergilemezler, içgüdüsel olarak sakin ve huzurlu hayatı ararlar. Östrojen progesteron dediğimiz diğer bir hormonla harmoni içinde çalışır. Adetin ilk iki haftasında östrojen salgılanıp, rahmi büyütür ve yumurtanın rahme düşmesinde rol oynar. Adet döneminin son iki haftasında progesteron salgılanarak rahim salgılarını arttırır, eğer bu dönemde hamilelik gerçekleşirse progesteron rahmi hamileliğe hazırlar, gebelik oluşmaz ise progesteron adet kanaması oluşmasına yol açar. Kadınlığın vazgeçilmez hormonu östrojen yanında erkeklik hormonu testosteron da kadın sağlığında önemlidir. Genç kızlarda testosteron böbrek üstü bezinden salgılanarak ergenlik döneminde koltuk altı bölgesi ve apış arasında kıllanma olayını başlatır. Boy büyümesinin tamamalanmasına yardımcı olur. Kadınlarda düşük oranda salgılanan testosteron kadınlarda şehvet duygusunun oluşmasında, kadının cinsel isteğinin artışında rol oynar. Testosteronun kadında normal seviyelerde olması kadınların sekste doyuma ulaşması için önemlidir. Testosteron ve östrojen erkek sağlığı açısından neden önemli? Testosterone erkeklerde testis dediğimiz yumurtalıklardan salgılanır. Erkeklerde 46XY kromozom tipi vardır. Erkekteki Y kromozomu testislerin gelişimini sağlar. Y kromozomunda genetik bir bozukluk varsa testis doğal olarak gelişemez, erkeklik hormonu salgılanamaz ve doğacak çocuk çift cinsiyetli olur. Y kromozomu, testis ve testosteron üçgeni erkek cinsel kimliği ve rolünün temelini oluşturur. Testislerin bebeklik çağında bir önemi yoktur, o dönemde uykudadırlar ve faaliyet göstermezler. Ancak bebeklerin testislerine dıştan kaza sonucu bir darbe gelmesi veya ateşli hastalık sonucu tahribat olması ileride kısırlığa sebep olabilir. Ergenlik çağında beynin altındaki hipofiz bezinden salgılanan FSH ve LH hormonlarının uyarması ile genç erkeğin testisleri uyanır, toy delikanlı erkekleşmeye başlar. Cinsel belirtilerin gelişmesi ile beraber testosteron kemik dokuya etki ederek boy uzamasına neden olur. Alından saç dökülmesi başlar. Ses kalınlaşır. Yüzde sivilceler çıkmaya başlar. Kemikler enine kalınlaşır, boyuna büyür. Cilt kalınlaşır ve yağlanır. Önce genital bölge, ardından koltuk altları ve sonra tüm vücutta kıllanmalar olur. Sakal ve bıyıklar çıkmaya başlar, ter bezleri sayı ve hacimce büyür. Tesislerin rengi koyulaşır, boyu büyür. Penis boyu artar ve sertleşme fonksiyonu kazanır. Testislerde meni oluşmaya başlar. Genç delikanlı cinsel doyuma ulaşma ve cinsel birlikteliği gerçekleştirme kapasitesini kazanır. Sperm sayısı artar, sperm en kaliteli halini alır. Testosteron kasları geliştirir, fiziksel gücü maksimuma ulaştırır. Artık toy delikanlı büyümüş bir kadını hamile bırakma kapasitesine ulaşmıştır. Bu ergenlik çağının sonudur. Testosteron erkeklerde matematik zekanın ilerlemesinde rol oynar, beyne etki ederek erkeklerde rekabet ve yarışma duygusunu arttırır. Testosteron erkekleri daha agresif hale sokar. Burada kasıt edilen agresivite ile sadece kavga dövüşe yatkınlık değil; başarı, para, ün kazanma hırsı ve işkolik halde yaşamadır. Erkeklerde östrojenin bu noktada kader vtayin ettirici rolu vardır. Erkeklerde östrojen kişinin daha sakin ve toplumsal yaşama daha uyumlu olmasını sağlar. Östrojen düzeyi yeterli ise erkeklerde doğal olarak bulunan matematik zeka östrojenin etkilediği geometrik ve duygusal zeka ile birleşerek erkeğin iş hayatında veya akademik hayatta üstün başarı sağlamasına neden olur. Östrojen ve testosteronun eksikliği ve fazlalığı, her iki cinsiyet üzerinde ne tür sorunlara yol açıyor. Kadınlarda östrojen fazlalığı en sık yumurtalık faaliyetlerinin bozulması sonucu gelişir. Polikistik over hastalığı dediğimiz sendromda düzenli aylık yumurtlama yoktur ve kısırlık vardır. Overler östrojeni fazla salgılarsa armut tipi şişmanlık başlar, yani kalçalarda yağ birikir, sellülitlerde patlama olur. Kalça ve bacakları kalın orantısız bir vücut açığa çıkar. Fazla östrojenin en kötü sonucu kanser hücrelerini uyarmasıdır. Östrojen hap olarak alınsa da vücut kendi kendine aşırı salgılama yapsa da fazlası kanseri tetikleyebilir. Östrojen dğzeyinin kanda yüksek olması rahim ve meme kanseri için direk bir risk faktörüdür. Burada püf noktası yağ dokusunun erkeklik hormonlarını kadınlık hormonlarına çevirme kapasitesine sahip olmasıdır. Östrojen fazlalığı yağ dokusunun miktarını arttırır. Artan yağ dokusunda daha fazla testosteron östrojene çevrilir, bu da yağ dokusu miktarını daha da artırır. Sonuçta bir kısır döngü oluşur. Daha fazla östrojen daha fazla yağ; bu da yine daha fazla östrojen demektir. Sonuçta hücreler uyarılır ve vücutta kadınlık organlarında kanser gelişimi başlayabilir. Östrojen fazlalığı vücudun su ve tuz tutmasına neden olur. Yüz yuvarlaklaşır, el ve ayaklarda şişlik ve ödem gelişir. Östrojen fazlalığı bacak damarlarının tıkanmasına, akciğere pıhtı kaçmasına, safra kesesinde taş oluşmasına ve tansiyonda bir iki puanlık artışa sebep olabilir. Ergenlik çağında hormonlar yerine otururken testosteronun dengesizliği fizyolojik olarak görülen doğal bir olaydır. Ancak 20’li yaşlardan itibaren testosteron fazlalığı bir endokrinoloji ve metabolizma uzmanının muayenesini gerektirecek anormalliklere neden olur. Testosteron fazlalığının ilk belirtileri yüzde sivilceler çıkması, her iki meme arasında, göbekte, kalça üzerinde ve bacakların üst kısmında sert, siyah ve kalın kılların çıkmasıdır. Hormon problemleri nedeni ile gelişen kıllarda devamlı hormon uyarısı olduğundan epilasyon iyi sonuç vermez. Epilasyon devamlı hormon uyarısı devam ettiği için başarısız olur. Öncelikle testosteron artışının bir endokrinoloji uzmanınca tedavisi gereklidir. Testosteron fazlalığı adet düzensizliğine, kısırlığa ve adetten aşırı kan kaybına neden olur. Testosteronun ileri derecede yükselmesi kadınlarda sesin kalınlaşmasına, vücudun kaslı, yüz hatlarının sert görünmesine neden olur. Testosteron daha da artarsa kadınların saçı dökülür, klitoriste büyüme ve vaginada daralma meydana gelir. Testosteronun yüksek olması bir kadını lezbiyen yapmaz, homoseksüellik bir psikolojik sapmadır. Kadınlarda östrojen azlığı memelerde küçülme, vaginada kuruluk, cinsel ilişki esnasında ağrı, cillte kırışıklık, saç dökülmesi, vaginada sarkma, cinsel isteksizlik ve cinsel ilişkiden zevk almama sonuçlarını doğurur. Östrojen azalırsa kadın erken menopoza girebilir, bu durumda sıcak basmaları, terleme atakları ve psikolojik dengesizlikler görülür. Erkeklerde östrojen fazlalığı kas kitlesinin azalmasına, vucüt konturlarının deforme olmasına, memelerin büyümesine, vücut kıllarının incelip azalmasına, sesin incelmesine, testislerin küçülmesine, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlığın başlamasına neden olur. Östrojenin fazlalığı erkeklerde göbek ve kalçanın büyümesine, bacakların bir kütük gibi genişlemesine ve lenfödem gelişimine neden olur. Östrojeni fazla olan erkekler daha sevecen, sakin ve anlayışlı olur. Östrojeni yüksek olan olan erkeklerin cilt rengi bembeyaz olabilir. Transseksüeller kadın görünümüne sahip olabilmek için östrojeni kokteyl halinde hem hap hem de iğne yoluyla belli bir şemaya göre yaptırmaktadırlar ve bu durum erkekte östrojenin neleri değiştirebileceğinin en uç noktasını oluşturur. Erkeklerde testosteron fazlalığı erkeği aşırı agresif, seks düşkünü, kavgacı, hırçın ve uyumsuz yapar. Bazı antisosyal kişilik bozukluğu olan yani şiddetten zevk alan, kavga çıkarmaya meyilli, gerek potansiyel gerekse sabıkalı suçlularda testosteron düzeyinin yüksek olduğu görülmüştür. Testosteron yüksekliği erkeklerde kellik yapar. Testosteronun yükselmesi kanda kötü kolesterolü yükseltir, koruyucu kolesterol HDL’yi düşürür, kalp büyümesine neden olarak hem kalp damarlarında tıkanma ve infarktüse hem de kalp yetmezliğne neden olur. Testosteron yükselmesi damar sertliğini arttırır. Felç, bacak damarlarında tıkanma ve kalp krizine zemin hazırlar. Testosteron fazlalığı yaşlı erkeklerde prostatın büyümesine neden olur, bu da idrar yaparken mesanenin tam boşalamamasına, zor idrar yapmaya, idrar yaparken yanmaya neden olur. Testosteron yükselmesi devam ederse prostat kanseri de gelişebilir. Testosteron eksikliği erkek dış genital organlarının yani penis ve testisin boyunun küçülmesine, peniste cinsel ilişki esnasında sertleşme sorunu olmasına, sperm sayısının azalmasına ve kısırlığa neden olur. Testosteron eksikliği ergenlik çağında başlarsa boy kısalığı gelişir. Testosteron eksikliği olan erkekler kadınlarla sevişme isteği duymazlar, cinsel ilişkiye başlamada zorluk çekerler. Ancak testosteronun düşmesi erkeği eşcinsel hormonların değerleri, doğuştan ya da sonradan neden azalıyor ya da yükseliyor? Hangi faktörler etkili oluyor. Kadınlarda doğuştan östrojen azlığı Turner Sendromu adı verilen boy kısalığı, kısırlık, adet görememe ve bazende zeka geriliği ile seyreden hastalıkta görülür. Bu nadir doğumsal bir hastalıktır. Kadında doğuştan östrojen fazlalığı olan bir hastalık yoktur. Kadında doğuştan erkeklik hormonunun fazla olması konjenital adrenal hiperplazi denilen durumda olur. Kız bebeğinde daha d oğumda klitoris büyümüştür ve penis şeklini almıştır, vagina dardır ve çift cinsiyetlilik bulunur. Akraba evliliği neticesinde ülkemizde bu nadir hastalık sıklıkla görülebilmektedir. Erkeklerde doğuştan testosteron azalması Klinefelter sendromu adı verilen kromozom bozukluğunda ve Kallman Sendromu adı verilen hormonların orkestra şefi hipofiz bezinin tam çalışamadığı durumlarda görülür. Bu hastalıkların kesin nedeni tam bilinememektedir. Doğuştan testosteron fazlalığı Y kromozom fazlalığında görülebilinir. Örneğin normal bir erkeğin kromozom yapısı 46 XY’dir. Doğuştan gelen ve nedeni tam çözülemeyen bir anormallik neticesinde bebeğin kromozomları 47 XYY olursa yani iki erkeklik kromozomu YY bulunursa ilerki yaşlarda testosteron fazlalığı ve antisosyal kişilik bozukluğu gelişebilir. Erkek çocuklarında doğuştan östrojen fazlalığı çift cinsiyetlilik durumunda görülür, burada testosteron sentez ve metabolizmasında görev alan enzimlerde doğuştan bir eksiklik söz konusudur. Doğuştan gelen hormon dengesizlikleri nadir görülen hastalıklardır, sık olanlar yetişkin çağında görülen hormon dengesizlikleridir. Bunların binbir çeşidi vardır ve hepsini anlatmak için yüzlerce sayfalık kitap yazmak gerekir. Ancak bir endokrinoloji uzmanı olarak her gün karşımıza çıkanlardan bahsetmekte fayda var. Yağ dokusu fazlalığı vücutta hormon dengesizliği yapan baş sebeplerdendir. Yağ dokusu erkeklik hormonu testosteronu kadınlık hormonu östojene dönüştüren aromataz hormon sistemine sahiptir. Şişman kadınlarda fazla östrojen adet düzenini bozar, yumurtlamayı engeller ve kısırlığa neden olur. Östogen daha fazla yağ dokusu sentezine sebep olarak obeziteyi daha da arttırır. Şişman erkeklerde de kadınlık hormonu düzeyi artar. Morbid obez dediğimiz ileri derecede kilolu erkeklerde kadınlık hormonu artışına bağlı memelerde büyüme, iktidarsızlık ve kısırlık gelişir. Erkek psikolojisi olumsuz etkilenir. Kadınlık hormonu yüksek erkeklerde dış olaylardan çabuk etkilenme ve en ufak problem karşısında çözüm üretememe sonucunda obsesyon veya depresyon sorunlarına rastlanılır. Hormon dengesizliğinde en sık ikinci neden yanlış veya bilinçsiz tedavilerdir. Zayıflıktan şikayet eden kadınlara verilen kilo arttırıcı anabolizan ilaç ve iğneler erkeklik hormonu içermektedirler ve hiçbir şekilde kullanılmamalıdırlar. İçeriği bilinmeyen ve Tarım Bakanlığından onaylı vitaminler veya katkı maddeleri erkeklik hormonu testosteron içerebilirler ve kullanılmamalıdırlar. Bazı eski model doğum kontrol haplarında bulunan bileşimler testosteron etkisi yaratabilerek kıllanmaya neden olabilirler, günümüzde bunları hastalarına yazan hekim neredeyse kalmamıştır. Ancak bilinçsiz bir doğum kontrol hapı tavsiyesi hayatınızı alt üst edebilir. Kadınların başına gelebilecek en kötü olay erkeklik hormonu testosteronu bilinçsiz veya yanlış tedavi sonucu almaktır. Meme kanseri ve endometriosis hastalıklarında kadınlarda erkeklik hormonu onkolog veya jinekolog tarafından kontrollü bir şekilde verilebilinir. Polikistik over hastalığı denilen adet düzensizliği, kıllanma, kilo artışı ve diyabete yatkınlık ile seyreden hastalıkta östrojen hormonu fazla salgılanır. Kadın sağlığı için östrojen ve progesteronun bir harmoni içinde salgılanması gerekir. Östrojenin fazla salgılanması kadını daha da kadınlaştırmaz, tam tersi yumurtlama için gereken ahenk bozulduğundan kısırlık ve beraberindeki sorunlar açığa çıkar. Polikistik over hastalığında yumurtalıklar üzerinde toplu iğne başından 1 santimetreye kadar büyüklükte birçok kist gelişir. Pankreastan salgılanan insülin hormonuna yağ hücrelerinde direnç vardır ve kan şekeri bir inip çıkarak dengesiz seyerder. Kan şekerini dengelemek isteyen hasta daha fazla kilo alarak metabolizmasını ve hormon dengesini iyice bozar. Erken menopoz veya ameliyat ile yumurtalıkların alınması östrojenin ani azalmasına en iyi örnekleri teşkil ederler. Yetişkin erkeklerde testosteron seviyesinin düşmesi en sık testis travması, testislerin virütik infeksiyonu, testis iltahabı ve testis kanseri sonucu testislerin ameliyatla çıkarılması sonucu gelişir. Hastalarda iktidarsızlık, kısırlık, kendini miskin, tembel ve işe yaramaz hissetme görülür. Prostat kanseri vakalarında onkologlar kanser hücrelerinin yayılmasını önlemek için bilinçli olarak testosteron düzeyini düşürürler. Yetişkin erkeklerde testosteron fazlalığı en sık doping yapan sporcularda görülür. Anti-aging uygulamalarında yaşlı erkeklere testosteron takviyesi yapılabilmektedir. Erkeklerde kadınlık hormonunun azaldığı ve bunun önemli belirtilere sebep olduğu sık görülen bir hastalık yoktur. Erkeklerde kadınlık hormonu fazlalığı böbrek üstü bezi kanseri veya yumurtalık kanseri gibi ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Ancak sıklıkla görülen sebep ilaç yan etkileridir. Mide ilaçları, tansiyon ilaçları, kolesterol düşürücü ilaçlar ve bazı kalp ilaçları bazı erkeklerde ters tepkimeye girerek kadınlık hormonunu arttırır, bu da memelerde büyümeye neden olur. Bu gibi durumlarda hormon hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir endokrinoloji doktoruna başvurarak probleminizi çözmeniz mümkün olacaktır. Hormonlar erkeklere hiç farkında olmadan bulaşabilir. Örneğin menopozdaki kadınlar cinsel organlarındaki kuruluğu gidermek için östrojen içeren kremler kullanırlar. Bu tür kremleri kullanan kadınlarla cinsel temasa giren erkeklerin gerek penisine gerek sürtünme nedeni ile vücutlarına östrojen kremi bulaşır. Bu durum süreklilik arz ederse bu erkeklerde temas nedeniyle östrojen düzeyleri artar. Karı ve kocanın ilaçlarını dikkatsizlikle yanlış kutulara koymaları sonucunda birbirlerinin hormon takviyelerini kullandıkları da tıp literatürüne geçmiştir. Her iki hormonun eksikliği ya da fazlalığı, kadın ile erkek üzerinde ne tür belirtiler veriyor? Kadında erkeklik hormonu testosteron fazlalığı a Adet düzensizliği b İstenmeyen bölgelerde kıllanma c Sivilce d Saç dökülmesi e Ciltte yağlanma f Ses kalınlaşması g Göbek bölgesinde yağlanma h Kısırlık i Takıntılı, hırçın ruh hali Kadında erkeklik hormonu testosteron azlığı a Koltuk altı ve genital bölge kıllarında dökülme b Cinsel isteksizlik c Cinsel ilişkiden zevk almama d Kasların hacim ve güç olarak azalması e Ciltte erken yaşlanma belirtileri Erkekte kadınlık hormonu östrojen fazlalığı a Memelerde büyüme b Kalçada yağ toplanması ve kilo artışı c Sperm sayısının azalması ve kısırlık d Meme kanserine meyil e Kadınlarla cinsel ilişki kurmada zorluk f Bacaklarda kalınlaşma Erkekte kadınlık hormonu östrojen azlığı a Prostat problemleri b Geometrik zekada azalma c Ciltte kırışıklıklar ve erken yaşlanma d İyi kolesterol HDL düşüklüğü e Kötü kolesterol LDL yükselmesiHormonların normal seviyelerine ulaşması için ne tür bir tedavi yöntemi izleniyor? Tedaviden başarılı sonuç alınabiliyor mu? Hormon dengesizliği doğuştan geliyorsa çift cinsiyetlilik hastalığı vardır. Bunun düzeltilmesi öncelikle cerrahi ve kozmetik girişimleri, psikolojik terapiyi, aile terapisini ve hormon tedavisini gerektirir. Erişkin çağda ortaya çıkan durumlarda öncelikle durumun bilinçsiz bir şekilde yapılan hormon tedavisinden veya yanlış ilaç kullanımı neticesinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Böyle bir durumda sebep olan ilaç kesilir. Ancak anabolik steroidler ve doping ilaçları kesildikten sonra dahi vücutta kalıcı değişiklikler yapabilmekte, psikolojik rahatsızlıklar, kalıcı kıllanma ve kalıcı şişmanlığa sebep olabilmektedirler. İkinci nokta hormon dengesizliğinin obeziteden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tesbitidir. Kilo verme tedavisi bu durumda işe yarar, obezite ve şeker ilaçları faydalı olur. Bu basit sorunlar yoksa daha karmaşık problemler bulunabilir. Bu noktada zincir bir yerden kırılmalıdır. Değerlendirme bir endokrinoloji uzmanı tarafından veya hasta kadınsa jinekoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Son yıllarda cinsel isteksizliği olan kadınlara düşük doz testosteron tedavisi yapılması gündeme gelmiştir. Ayrıca anti-aging uygulamalarında azalan böbrek üstü bezi ve sex hormonlarının takviyesi yapılmaktadır. Her iki metodda doğru ellerde yapıldığında başarılı sonuç vermektedir. Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Can “Başarıyı sadece hastanın bazı laboratuar değerlerinde düzelme olarak değil hastamızın kilo verdiğini görmek ve psikolojisinin düzelerek hayata tekrar pozitif baktığını sağlamak ile tesbit ediyoruz” dedi.
Hormonlar, sinir sistemimizle birlikte vücudumuza yön veren yani bir anlamda bizi yöneten en önemli sistemlerin başında geliyor. Özellikle kadınların hayatında hormonların yeri büyük. Adet dönemiyle birlikte başlayan hormon değişiklikleri bir sonraki adet dönemine kadar 4 ayrı evreye giriyor. Bu günlerde kadınlar enerjik de oluyor duygusal da, sinirli de oluyor yorgun da… Tüm bu duygusal durumların aslında bir sebebi var… Acıbadem Kadıköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Prof. Dr. Ahmet Selçuk Can, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde kadınların hayatını yöneten hormonlarla ilgili bilgi verdi. HORMONLARIN HAYATINIZI ETKİLİYOR Hormon ve otonom sinir sistemi yakın ilişki içindeler ve beraber çalışıyorlar. Bu ilişki, kadınların her ay yaşadığı adet döngüsünde de belirgin. Ancak kadınlardaki hormon değişiklikleri sadece adet kanamasının 3-5 günü ile sınırlı değil. Adet döngüsü bir adet kanamasından bir adet kanamasına kadar geçen 28 günü kapsıyor. Kadınlardaki bu hormon değişiklikleri migren, bağışıklık sistemi, sinir sistemi, mide bağırsak faaliyetleri gibi geniş bir yelpazeyi etkileyebiliyor. Kadınların iki adet kanaması arasındaki günlerinde yani 4 haftalık süreçte salgılanan hormonları tüm hayatı etkisi altına alıyor. Bu dönemde günlere göre doğal olarak salgılanan östrojen, progesteron ve testosteron gibi hormonlar, psikolojik durumunuzu, enerji düzeyinizi, romantik hayatınızı, içe veya dışa dönük olmanızı, tatlı ihtiyacınızı, beslenme şeklinizi ve kilonuzu HAFTA Östrojen enerjinizi artırır Adet kanamanızın başladığı ilk gün ile başlayan bu süreç 7 gün sürüyor. Bu süreçte kadınlık hormonu östrojen en alttaki dip seviyesinden yavaşça artmaya başlıyor. Neler hissedersiniz? Adet kanamasının başladığı ilk günlerindeki ağrılı ve yorgun hissettiğiniz dönemin ardından östrojen sizde doping etkisi yapıyor. Vücut fazla ödemden kurtuluyor, hafifliyor ve daha dinç hale geliyor. Östrojen enerji düzeyini arttırıyor ve iyimserlik moduna geçiyorsunuz. Bu haftada insan ilişkilerinizde daha başarılı olma şansınız var. İştahınız kontrol altındadır, diyete uymakta zorlanmazsınız. Diyet yapanların daha kolay kilo verdikleri ve oldukça motive oldukları bir dönemden geçersiniz. Östrojen düzeyi arttıkça daha sosyal olursunuz, ev dışına çıkmak insanların arasına karışmak istersiniz, alışverişten zevk alır, hesap kitap gibi matematiksel aktivite gerektiren işler ile uğraşmak istemezsiniz. İKİNCİ HAFTA Testosteronla özgüveniniz yükselir, hafızanız keskinleşir Adetin 8. günü ile başlayan ve yaklaşık 14. gününde sona eren ovulasyon döneminde östrojen iyice artıyor ve en üst seviyesine ulaşıyor. Bununla birlikte erkeklik hormonu testosteron da artıyor. Her erkekte hem erkeklik hormonu testosteron hem de kadınlık hormonu östrojen normal olarak salgılandığı gibi, her kadında da hem östrojen hem de testosteron doğal olarak bulunuyor. Kadınlardaki testosteron düzeyi erkeklerin yüzde 5'i kadardır. Neler hissedersiniz? Bu haftada daha pozitif, konuşkan ve kendinize daha güvenli olursunuz. Hafızanız daha keskindir. Beyninizden düşünceler hızlı akar. Romantik hisleriniz artar. Testosteron etkisi ile cinsel isteğiniz artar. Ayrıca bu süreçte yumurtlamanın de etkisiyle daha rahat hamile kalabilirsiniz. Çocuk yapmak istemiyorsanız korunmalısınız. Psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmediğiniz bir dönemdeyseniz, anksiyeteniz artabilir, küçük meseleleri büyütme eğilimine girebilirsiniz. ÜÇÜNCÜ HAFTA Progesteron, yorgunluk ve uykuya eğilime neden oluyor Kadınların hormonsal değişiminin yaşandığı bir diğer süreç ise her iki adet kanaması arası 28 gün olan kadınlarda âdetin 15'inci ile 22'inci günleri arasında gerçekleşiyor. Bu haftada östrojen ile testosteron düşüyor. Östrojende bu haftanın sonunda artış yaşanıyor. En önemlisi adet döngüsünün bu ikinci yarısında progesteron hormonunun salgılanıp pik yapması. Progesteron hormonunun görevi, cinsel ilişki sonucu döllenme olursa kadın rahmini ve cinsel organlarını gebeliğe hazırlamak. Gebelik gerçekleşirse progesteron düzeyi artıyor, gebelik gerçekleşmezse progesteron düzeyi düşüyor. Neler hissedersiniz? Üçüncü haftanın başlarında da cinsel ilişki ile hamile kalma riski vardır. Bu dönemin sonlarına doğru yorgunluk, uykuya eğilim ve kendini sosyal yaşamın gerektirdiği aktivitelerden geri çekme eğilimi yaşayabilirsiniz. Sabahları vücut sıcaklığınız yarım derece yükselir.
kadınlarda androjen hormonu nasıl azaltılır